Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Atatürk Meslek Lisesi tarafından hazırlanan Şehitleri Anma Programına katıldı
Cumhurbaşkanı Tatar, Atatürk Kültür Merkezi'nde yer alan programda konuşma yaptı.
Fotoğraflar
Etkinlik, şehitler anısında saygı duruşu ile başladı, İstiklal Marşı'nın ardından konuşmalara geçildi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar konuşmasında, Kıbrıs Türkü'nün mücadelesinin “bağımsızlık mücadelesi” olduğunu, Kıbrıs Türkü'nün adada varlığını bağımsız bir halk olarak sürdürmesinin, uluslararası anlaşmalardan da kaynaklanan en doğal hakkı olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin uzun sürmeyeceğinin, Kıbrıslı Rumların Lideri Makarios tarafından “bu bir geçiş dönemidir.. Hedefimiz Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak, Enosis’i gerçekleştirmektir, bu antlaşma esas itibarıyla Enosis için bir sıçrama tahtasıdır” ifadeleriyle dile getirdiğini belirtti.
Kıbrıslı Rumların önde gelenlerinin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yaşaması için hiçbir gayret göstermediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıslı Rumların 13 maddelik anayasa değişikliği önerileri ve 21 Aralık 1963’te Tahtakale’de Kıbrıslı Türklere yönelik başlatılan saldırılarla adanın kan gölüne dönüştürülmesinin, bunun göstergesi olduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Tatar, 1963’ten itibaren 11 yıllık süreçte, 103 Kıbrıs Türk köyünün yakılıp yıkıldığını, Kıbrıslı Türklerin yarısının göçe zorlandığını, temel ihtiyaçlardan yoksun bırakıldığını kaydederek, “İmha planının gerçekleşmesine ramak kala, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatıyla yeni bir dönem (başladı)” dedi.
Kıbrıs Türkü'nün mücadelesinin devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, mücadelenin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi olduğunu, Anavatan Türkiye’nin desteklediği yeni bir siyasetle yürüdüklerini, bir anlaşma olacaksa iki devletli olabileceğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Karşı tarafın niyeti ve anlayışı, federal temelde bir antlaşma içerisinde bizi yok etmek, asimile etmek, farklı oyunlarla Anavatan Türkiye’yle olan bağlarımızı koparmaktır. Dolayısıyla hepimizin görevi bu entrikalara alet olmamaktır” diye konuştu.
Kıbrıslı Türklerin bu topraklarda bağımsız ve özgürce var olabilmesi için egemenliğin şart olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, egemenlik hakkı tanımayan bir antlaşmanın Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ın da dediği gibi buz üzerine yazılan bir antlaşma değerinde olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Tatar, egemenlik ve devlete sahip çıkılması gerektiğini, KKTC’nin de muhtemel bir anlaşmanın mutlak suretle bir parçası olacağını kaydederek, “KKTC’nin bir anlaşmanın parçası olması, iki devletli siyasetin vazgeçilmez unsurudur” dedi.
Toplumlar arası bir anlaşmada, Kıbrıs Türkü'nün ayrı egemenlik hakkı olmadığı bir anlaşmanın “Kıbrıs Türkü'nün geleceğini mutlak suretle büyük tehlikeye sürükleyeceğini” belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Gazze, Suriye ve Ukrayna’da yaşanan gelişmelere bakıldığında, güçlünün zayıfı ezebileceğinin ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarının hiçbir hükmünün olmadığının görülebileceğini ifade etti.
“Güvenebileceğimiz Türkiye’nin garantörlüğüdür"
Cumhurbaşkanı Tatar, “Hiç kimseye güvenemeyiz, güvenebileceğimiz sağlam bir antlaşmadır, güvenebileceğimiz Anavatan Türkiye’nin garantörlüğüdür, güvenebileceğimiz Türk ordusunun burada caydırıcı bir güç olarak varlığını devam ettirmesidir” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasını tüm şehitlere rahmet, şehit ailelerine de sabırlar dileyerek tamamladı.