BM Güvenlik Konseyi Kararına ilişkin Cumhurbaşkanlığı, yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi “yanlı” ve “tutarsız”
BM Güvenlik Konseyi Kararına ilişkin Cumhurbaşkanlığı, yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Antonio Guterres’in 12 Haziran-12 Aralık 2023 dönemini kapsayan İyi Niyet Misyonu ve Birleşmiş Milletler Barış Gücü raporlarına ilişkin almış olduğu kararla yanlı tutumunu bir kez daha devam ettirmeyi tercih etmiştir.
Kararda, gasp ettikleri statünün devam etmesini sağladığından dolayı Rum tarafınca desteklenen ve başarısızlığı defaten ispatlanıp tüketilen federasyon zeminine atıf yapılması Güvenlik Konseyi’nin yanlı tutumunun en sarih göstergesidir.
Kıbrıs Türk tarafı federasyon zemininde bir çözüm modelinden rızasını çekmiştir ve tüketilmiş bu zeminde herhangi bir sürece onay vermeyecektir.
Yeni ve resmi bir müzakere süreci ancak egemen eşitliğimiz ve eşit uluslararası statümüzün teyit edilmesiyle mümkün olabilecektir.
BM Güvenlik Konseyi kararında, iki taraf arasında yeni ve resmi bir müzakere sürecine geçilebilmesi için ortak zemin olup olmadığı misyonunu yürütmek üzere BM Genel Sekreteri’nin Kişisel Temsilci atamasını selamlamıştır.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kişisel Temsilci Holguin’i dün kabul ederek, ilk görüşmesini gerçekleştirmiş ve 61 yıl önce başlayıp, bugün hala devam eden Kıbrıs konusunun bir uzlaşıyla sonuçlandırılmasına ilişkin vizyonunu paylaşmıştır.
Kararda kullanılan ve yıllardır süregelen Rum ihlallerini adeta teşvik eden yazı, adada istikrarın sağlanmasına yönelik attığımız adımları tehdit eder niteliktedir.
Özel statüye sahip bir köy olan Pile’de yaşayan vatandaşlarımızın insani ve haklı taleplerinin bir karşılığı olarak başlatmış olduğumuz Yiğitler-Pile yolu da bu anlayışın kurbanı edilmeye çalışılmaktadır.
Rum liderliği, BM Barış Gücü’nün de yardımıyla bu insani projeyi dahi ara bölgeye penetre aracı olarak görmüş ve bu yönde adımlar atmaya çalışmıştır. Yapılması gereken bu yolun bir an önce tamamlanması ve ara bölgeye ilişkin herhangi bir çalışmanın BM ile koordine edilerek iki tarafın yararına olacak şekilde ve yine iki tarafın rızasıyla gerçekleştirilmesidir.
Bu kararla görev süresi bir yıl daha uzatılan BM Barış Gücü’nün, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde iyi niyetimiz çerçevesinde faaliyet gösterebildiğini hatırlatırız.
BM Barış Gücü’nün ülkemizde ve ara bölgede yürütmekte olduğu faaliyetlerini yasal bir zemine oturtacak, karşılıklı kabul edilebilir bir yöntemin bulunması elzemdir.
BM Barış Gücü’nün görev süresinin uzatılması hususunda sadece GKRY’nin rızasının aranması prosedürü sürdürülebilir değildir”