Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” nedeniyle mesaj yayımladı.
“Kadına şiddet eylemlerini sonlandırmak için mücadele etmeye devam edeceğiz”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” nedeniyle mesaj yayımladı.
Cumhurbaşkanı Tatar yazılı mesajında şu ifadeleri kullandı.
Dünyanın her yerinde kadınlar, dayanışma ve mücadele ruhuyla, aile içi ve toplumsal şiddete, ayrımcılığa karşı çıkmakta; kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi için mücadele çağrısı yapmakta ve çözüm önerileri sunmaktadır.
Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için temel öğe, toplumun küçük yaşlardan eğitilmesidir. Bu bağlamda, devletin çok yönlü ve bütüncül politikalar üretmesi yanında, bu mücadelenin toplumsal düzeyde, genele yayılarak etkin ve kararlı bir şekilde yürütülmesi gerekmektedir.
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’ne göre, cinsel istismar, taciz ya da tecavüz verilerinin bulunduğu ülkelerin çoğunda, kadınların yüzde 40’ından azı, yardım ya da destek isteyebiliyor. Aynı verilere göre, dünya genelinde yaklaşık her 10 kadından 4’ü şiddet görüyor ve ne yazık ki aynı veriler, kadınların yüzde 35’inin ömründe en az 1 kez şiddete maruz kaldığını ortaya koyuyor.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde de fiziksel, sözel, psikolojik ve ekonomik anlamda şiddet hatta cinsiyet ayrımı nedeniyle sosyal şiddet yaşayan kadınlarımızın olduğu ve üstelik sosyo-ekonomik durum fark etmeksizin bunun yaşanmakta olduğunu veriler ile biliyoruz. Verilerin yanısıra kayıtlara geçmemiş olanların da olabileceğinin farkındayız.
Bugün Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen “Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü”.
Şiddetin nerede ve kime yapıldığına bakılmaksızın, elbette tümüne karşı mücadele etmeliyiz. Ancak kadına karşı şiddet denildiğinde daha da hassaslaşıyoruz. Bu nedenle böylesi günlerin farkındalığı artıran günler olarak karşımız çıkması önemlidir.
Kıbrıs Türk Halkı, hoşgörü ve sevgiyi bilen, ailevi değerlere önem veren aydın bir halktır. Sebebi her ne olursa olsun meşru kabul edilemeyecek kadına yönelik şiddet konusunda da sağduyu ile yaklaşarak, toplumsal olarak bu konuyu geride bırakmamızı sağlayabilecek donanıma sahiptir.
Ülkemizde kadın hakları hatırı sayılır bir ilerleme noktasındayken, kadına karşı şiddet eylemlerinin hala olması üzücüdür. Bunun önüne geçmek, sessiz kalmayarak hukuki haklarla kadına karşı şiddetin caydırıcılığını sağlamak ve bu konuda birey, devlet ve sivil toplum eşgüdümü ile ilerlemek, başarıya ulaşmak için çalışmanın görevimiz olduğunun bilinci ile toplum huzurunu korumak ve kadına karşı şiddet eylemlerini sonlandırmak için mücadele etmeye devam etmeliyiz ve edeceğiz.