EN

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Anavatan Türkiye ile Türk askerini işgalcilikle suçlayan Rum liderliği ile iş birlikçilerini yanıtladı; "Hayatınızı Mücahit ile Mehmetçiğe Borçlusunuz"

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum liderliği ile iş birlikçilerinin Anavatan Türkiye ile Türk askerine yönelik çirkin söylemlerini yanıtlarken, dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Tatar'ın açıklaması şöyle;

"Halkımız, Türk ulusu ile birlikte KKTC'nin 38. Kuruluş Yıl Dönümü’nü büyük bir coşku ve heyecanla kutlarken; Rum Yönetimi ile iş birlikçilerinin gerginliği tırmandırıcı provokatif söylem ve eylemleri de yoğunlaşmaktadır.
Güney Kıbrıs'ta duvarlara 'Türkleri Cehenneme Göndereceğiz, Yeniden EOKA, Yaşasın Yunan Kıbrıs' sloganları yazılırken,  Rum silahlanması da artarak devam etmektedir. Bunun yanı sıra Rum Yönetimi, son günlerde halkımızın güvenliğini tehdit edici şekilde, KKTC'yi hedef alan beton mevziler inşa ederken, tek yanlı hidrokarbon faaliyetlerine devam etmekte ve yeni bir Navtex ilan ederek  Doğu Akdeniz'de gerginliği tırmandırmaktadır. Rum Yönetimi'nin bu faaliyetleri dikkat çekici bir boyuta ulaşırken, içimizdeki Rum iş birlikçilerinin beşinci kol faaliyetleri de dışarıdan kontrollü bir şekilde eş zamanlı olarak sürmektedir. Bunun en son örneği de katılımın oldukça düşük olduğu bir gösteride bazı kişilerin ‘İşgale Son’ ifadesini içeren pankartlar taşımaları olmuştur. Halkımızın buna karşı tepkisi çok sert olurken, bu provokatörler amaçlarına ulaşamamıştır.

Rum Yönetimi, halkımızın ve devletimizin en büyük destekçisi ve güvencesi olan Anavatan Türkiye ile Türk askerini ‘işgalcilikle’ suçlayıp Kıbrıs'tan uzaklaştırmayı ana hedef olarak belirlerken; içimizdeki iş birlikçilerin de aynı hedefe yönelik olarak harekette bulunmaları tesadüf değildir. Rum liderliği tarafından bir müddet önce yapılan ‘Türkiye'ye karşı birlikte mücadele edelim’ çağrısı da oldukça dikkat çekicidir.  

Bu arada bir kez daha belirtmek gerekir ki; bu adada gerçek işgalci, halkımızın eşit kurucu ortağı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti'ni işgal eden ve silah zoruyla Rum devletine dönüştüren Rum-Yunan ikilisidir. Bu adada gerçek işgalci ENOSIS hedefiyle 15 Temmuz 1974 darbesini gerçekleştiren Yunan Cuntası ile iş birlikçileridir. Anavatan Türkiye uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan haklarını kullanıp 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı'nı gerçekleştirmeseydi, Yunan Cuntası’na karşı olan bütün Rumlar öldürülecek, Kıbrıs Türk halkı da sağcı, solcu ayrımı yapılmadan katliamdan geçirilecekti. Bu nedenle Türk askerine hayatlarını borçlu olanların, Türk askerini ‘işgalcilikle’ suçlamaları büyük bir gaflet ve büyük bir ihanettir.

Üzüntüm, evlatlarını Kıbrıs'ta şehit veren Anavatan Türkiye'deki analar ile babaların, ‘Türk askeri işgalcidir, Türk askeri Kıbrıs'tan çekilsin’ söylemleri karşısında, hakkımızda  neler düşünecekleridir. Ama rahat olsunlar, bunları söyleyenler bir avuç azınlıktır. Halkımız, Anavatan Türkiye ve Türk askeri ile birliktedir. Vatan ve devlet için şehit düşen mücahit ile Mehmetçiklerimiz bu topraklarda kucak kucağa yatmaktadır.  

Rum Yönetimi ile içimizdeki iş birlikçileri ne yaparlarsa yapsınlar, halkımız Anavatan Türkiye'den kopmayacak; Anavatan Türkiye'nin etkin ve fiili garantörlüğü ile Türk askerinden asla vazgeçmeyecektir. Kan ve canla kurulan KKTC'nin 38. Kuruluş Yıl Dönümü’nü kutlarken, şehitlerimizi minnet ve rahmetle anar, gazilerimizi saygıyla selamlarım.”