Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin (BMGS) Kıbrıs Kişisel Temsilcisi María Ángela Holguín Cuéllar ile iki saat süren görüşmesinin ardından basına açıklamada bulundu
“Müzakerelere egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün kabulüyle başlayacağız”
Fotoğraflar
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin (BMGS) Kıbrıs Kişisel Temsilcisi María Ángela Holguín Cuéllar ile iki saat süren görüşmesinin ardından basına açıklamada bulundu.
Cumhurbaşkanı Tatar, heyetler arası görüşmede BMGS Kişisel Temsilcisi Holguin’e Kıbrıs sorununu ve Kıbrıs Türküne uygulanan ambargoları anlattığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’ne uygulanan haksızlıkları Holguin’e anlattığını belirterek, iki halkın birarada yaşaması için 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti içinde Kıbrıs Türkleri’nin egemenlik haklarının olduğunu söylediğini aktardı.
Kıbrıs sorunun 50 yıl önce değil, 1963 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti’nden Kıbrıs Türkleri’nin silah zoruyla ve soykırımlarla dışlanmasının ardından tek taraflı Rum tarafının devleti işgal edip dünya tarafından tanınmasıyla başladığına işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, garantör ülke Türkiye Cumhuriyeti’nin Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirmesiyle adaya barış geldiğini kaydetti.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nde Kıbrıs Türkü’nün 11 yıl tecrit altında yaşadığını ancak bu mağduriyetin dikkate alınmadığını da Holguin’e anlattığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Rumlar’ın adayı Yunanistan’a bağlayıp, Doğu Akdeniz’de Yunan egemenliği yaymak istediklerini ve denizde Helen dünyası yaratmak istediğini dile getirdiğini söyledi.
Kıbrıs’ta yapılan Yunan darbesinin ardından Kıbrıs Barış Harekatıyla adaya barış, huzur ve güven geldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, 60 yıldır süren Kıbrıs meselesinde Kıbrıs Türklerinin, ambargo ve kısıtlamalar altında yaşadığını hatırlattığını söyledi.
Sporda ve birçok alanda uygulanan ambargoların insan halklarına aykırı olduğunu Holguin’e aktardığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, Rum malları üzerinden insanları tedirgin etmenin doğru olmadığını, Kıbrıs’ta iki ayrı yapı ve Taşınmaz Mal Komisyonu bulunduğunu anlattığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Tatar, müzakerelere başlamak için ortak bir zemin bulunması amacıyla çalışmalara başlayan Holguin’e, müzakerelere egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün kabulü ile başlanacağını aktardığını dile getirdi.
Türkiye Cumhuriyeti ile yapılan istişareler sonrasında Kıbrıs’ta yeni bir siyaset ve vizyon belirlendiğini bunun Cenevre’de 3 yıl önce açıklandığını aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, yıllardır süren federal temelde çözümle ilgili müzakerelerde sonuç alınamadığı ve Rum tarafının Türkiye’nin içinde yer almadığı Avrupa Birliğine tek taraflı kabul edilmesiyle artık iki devletli çözüm modelini savunduklarını kaydetti.
Kıbrıs Rum tarafının elde ettiği zenginliği eşitlik temeliyle Kıbrıs Türk tarafıyla paylaşmak istemediğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Anan Planı’na Türk tarafının ‘evet’ Rum tarafının ‘hayır’ demesi ve garantör ülke Türkiye’nin yer almadığı Avrupa Birliği’ne uluslararası hukuk hiçe sayılarak alındığını söyledi.
Rumlar’ın tek taraflı AB’ye girmeden önce federal temelde çözümün görüşülebileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, yaşanan gelişmelerin ardından Kıbrıs Türk tarafının var olan egemenliğinin kabul edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Eşit statünün kabulünün, iki devletin işbirliği olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkünün devletinin ve otoritesinin varlığının inkar edilemeyeceğini aktardı. Cumhurbaşkanı Tatar, iki devletin ve işbirliğinin teyidiyle müzakere masasına oturabileceklerini kaydetti.
Holguin’in Kıbrıs’ın ardından Türkiye Yunanistan ve İngiltere’de görüşmeler yapacağını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Holguin’in Mart ayında tekrar Kıbrıs’a gelip ortak zemin bulunması için görüşmelere devam edeceğini kaydetti.
BM’nin farklı noktalarında görev alan ve başarılı olan Holguin’in görev almasının önemli ve değerli olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, kendisine başarılar diledi.
Kıbrıs Türk tarafının pozisyonunun belli olduğunu ve geri adım atmasının mümkün olmadığını dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk ve Rum tarafının geleceği için müzakere yoluyla bir antlaşma istediğini aktardı.
Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon ve güvenlik meselelerinden bahseden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye’nin Kıbrıs’a yakınlığına rağmen Avrupa Birliğinin tek taraflı olarak Rum tarafını üye yaptığını, Kıbrıs Türkü’nün tarihten gelen egemenlik haklarının kabul edilmesi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile işbirliği yapılmasıyla müzakerelere başlanacağını kaydetti.
Rum tarafının kişisel temsilci ile tekrar görüşüleceği ve ortak görüşmelere hazır olunacağıyla ilgili gelen soruyu yanıtlayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Crans Montana’da müzakerelerde bırakılan yerden görüşmelere tekrar başlanması gerektiği algısı yaratılmak isteniyor. Rum Lider Nikos Hristodudilis ile kayıplar komitesi ve BM’nin düzenlediği yeni yıl etkinliğinde görüştüm ancak federal temelde çözüm için bir araya gelmeyeceğim” dedi.
Kıbrıs Türkü’nün 60 yıl önce temelleri atılan devlet üzerinden yaşamına ambargolar altında devam ederken, Rum tarafının ise işgal ettiği ve dünyanın tanıdığı Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında yaşamlarını sürdürdüğünü aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının ekonomik kazanımlar elde ettiğini ancak Türk tarafının hakları ve zenginliğinin elinden alındığını kaydetti.
Ara bölgede insanların yaşadığı mağduriyetin giderilmesi için Pile-Yiğitler Yolunun yapılması istenirken BM’nin tavır takındığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Larnaka’ya ise yol ve üniversite yapımına BM’nin izin verdiğini aktardı.
“Holguin başarılı olmak istiyorsa tarafsız olması gerek” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Holguin’in ayrıca Avrupa Birliği’ne de dikkat etmesi gerektiğini kendisine söylediğini çünkü Kıbrıs Cumhuriyeti’nin orada bulunmasıyla AB’nin tarafsız olamayacaklarını aktardığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüşmesinin ardından Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi María Ángela Holguín Cuéllar, Cumhurbaşkanlığından çıkışında basına açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile “çok iyi” bir görüşme yaptıklarını ifade eden Holguín, Genel Sekreter’in kendisini Kıbrıs Kişisel Temsilcisi olarak atamasının ardından Kıbrıs’a ilk ziyaretini gerçekleştirdiğini, ortak bir zemin bulunması için elinden geleni yapmaya çalışacağını söyledi.
Holguín, Kıbrıs’taki temasları kapsamında sadece liderleri değil, ayrıca insanları ve sivil toplumu da dinleyeceğini ifade ederek, Kolombiya’da kendisinin de müdahil olduğu barış sürecinde öğrendiği en önemli şeyin insanları dinlemek olduğunu vurguladı.
Holguín, liderlerin ortak zemin bulmasına yardımcı olmak, bunu kolaylaştırmak için burada olduklarını belirterek, liderlerin geçmişteki çabalarını takdirle karşıladığını ancak artık geleceğin düşünülmesi gerektiğini kaydetti.