EN

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’ı kabul etti; “FEDERAL ÇÖZÜM MÜMKÜN DEĞİL”

Görev süresinin dolması nedeniyle veda ziyaretleri yapan BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’ı kabul eden Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Spehar’a Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs sorunu ile ilgili pozisyonunu yeniden anlattığını belirtti.

Fotoğraflar

“ULUSLARARASI TOPLUM KIBRIS TÜRKÜ’NE İTİBARINI İADE ETMELİ”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar basına yaptığı açıklamada; uluslararası toplumun Kıbrıs Türkü’ne itibarını iade etmesi gerektiğini söyledi ve Elizabeth Spehar’a, yaptığı katkılardan ve özellikle iki taraflı teknik komitelerin çalışmasında ortaya koyduğu irade ve destekten dolayı teşekkür ederek ileriki süreçte yapacağı çalışmalarda başarılar diledi.

“İKİ TARAFLI TEKNİK KOMİTELERİN ÇALIŞTIRILMASINDA SPEHAR VE EKİBİNİN BÜYÜK GAYRETLERİ OLMUŞTUR”
Elizabeth Spehar ile bir saatten fazla baş başa görüştükten sonra Cumhurbaşkanı Özel Temsilcisi ve Başmüzakereci Ergün Olgun ve ekibinin de katılımı ile öğle yemeğinde de görüştüğünü dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar; Spehar’ın Kıbrıs’ı iyi tanıyan bir kişi olduğunu, bundan sonraki süreçlerde de Kıbrıs meselesine dokunuşları olabileceğini söyledi ve görev süresince tarafsız davranmaya gayret ettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar; “Elizabeth Spehar, pandemi döneminde uzun zaman kapalı kalan kapıların açılması aşamasında ağırlığını koymuştu. Kapıların açılmasının öncesinde iki taraflı teknik komitelerin çalıştırılmasında da Sayın Spehar’ın ve ekibinin büyük gayretleri olmuştur” dedi.

“ASGARİ KOŞULLARIMIZ; EGEMEN EŞİTLİĞİMİZİN VE ULUSLARARASI EŞİT STATÜMÜZÜN KABUL GÖRMESİDİR”
Elizabeth Spehar’a Kıbrıs Türk tarafının Kıbrıs sorunu ile ilgili pozisyonunu tüm samimiyeti ile yeniden anlattığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir hafta sonra New York’ta olacağız. Orada çeşitli toplantılar olabilir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın Antonio Guterres ile görüşme olacak. Ben, Sayın Spehar’a Kıbrıs Türk tarafının pozisyonunda değişiklik olmadığını ve olmayacağını anlattım. Kıbrıs’ın gerçeklerine baktığımızda bizim uluslararası toplumdan ve Birleşmiş Milletler’den talebimiz, artık eşitlik temelinde bir anlaşmanın kabul görmesidir.
1960 Anlaşmalarına baktığımızda orada iki kurucu, ortak halk vardır. 1974’ten sonra biz tamamen dışlanıyoruz. Sonrasında kendi devletimizi kurarak bugünlere kadar geldik. O bakımdan, egemen eşitliğin tanınması, uluslararası eşit statümüzün kabul görmesi bizi tekrar bir müzakere masasına taşıyabilecek asgari koşullarımızdır.”

“ULUSLARARASI TOPLUM VE RUM TARAFI BİZİ DAHA FAZLA CİDDİYE ALACAKTIR”
Cenevre’de yapılan 5 + 1 gayri resmi toplantıda sunduğu 6 maddelik öneriyi hatırlatan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar; “Orada, egemen eşitliğimizin kabul edilmesi ve haliyle uluslararası eşit statü noktasında kabul göreceğimiz pozisyonda müzakere masasında resmi olarak Kıbrıs meselesinin diğer boyutlarını tartışmaya açabiliriz şeklinde bir duruş sergiledik. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, bütün bunlara saygı göstermiştir. Hatta bir noktada, teknik olarak yetkilerin alttan yukarıya gitmesini dillendirmiştir. Yani bir bakıma kendisinden bizim dediğimiz noktaya yanaşmış bir tutum gördük” ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin tarafları Cenevre’ye yeni fikirlerle gitmeye çağırdığını ve Türk tarafının egemen eşitlik ve uluslararası eşit statünün tanınması fikri ile gittiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar; egemen eşitlik ve uluslararası eşit statünün tanınması halinde uluslararası toplumun ve Rum tarafının Türk tarafını daha fazla ciddiye alacağının altını çizdi.

“EGEMEN EŞİTLİĞE DAYALI YAN YANA YAŞAYAN İKİ DEVLET”

“50 yıldır federasyon masası her çöktüğünde, hiçbir zaman Rum tarafını tetikleyecek, zorlayacak bir ortam yaratılamamıştı” diyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, artık federasyonun olamayacağını; egemen eşitliğe dayalı, yan yana yaşayan iki devletin iş birliği ile bir anlaşmanın olabileceğini vurguladı.
Yıllardır federasyon görüşmelerinde Rum tarafının eşit egemenliği kabul görmediğini belirtip; “O egemenlik verilmediğinde uzun vadede yok olur gidersin ve diğer tarafın otoritesi altında ezilmeye mahkum olursun” dedi.
Uluslararası toplumun Kıbrıs Türkü’ne yaptığı haksızlıklara değinen Cumhurbaşkanı Tatar; geçmişe bakıldığında Rum tarafının Kıbrıs’ın tamamını temsil eder bir pozisyonda olmasının da büyük bir haksızlık olduğunu vurgulayarak uluslararası toplumun Kıbrıs Türkü’ne itibarını iade etmesi gerektiğini söyledi.
Ancak egemen eşitlik temelinde başlayacak müzakere sürecinin başarı ile sonuçlanabileceğini ve Kıbrıs’ta adil, nihai ve sürdürülebilir bir anlaşmaya varılabileceğini yineleyen Cumhurbaşkanı Tatar, Türk tarafının bu pozisyonunu Sheper’a tekrar ilettiğini ve bu anlayışla New York’a gideceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da New York’ta olacağını; onlarla da birtakım değerlendirmeler yapacaklarını kaydetti.

“KIBRIS CUMHURİYETİ’NİN ADANIN TEK HAKİMİYMİŞ GİBİ DAVRANMASI KABUL EDİLEMEZ”
Elizabeth Speher ile görüşmesinde Doğu Akdeniz meselesinin de gündeme geldiğini ve bu konudaki görüşlerini de aktardığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar; Rum tarafının yaptığı bir açıklamaya göre ekim ayından sonra tekrar bazı araştırma gemilerinin petrol ve gaz aramaları için bazı uluslararası şirketlerle devreye gireceğini belirterek bunun Türk tarafı açısından kabul edilemeyeceğini vurguladı ve “Kıbrıs meselesine nihai bir çözüm bulunmamıştır. Dolayısıyla Kıbrıs Cumhuriyeti’nin adanın tek hakimiymiş gibi çalışmalarda bulunması kabul edilemez. Türkiye de buna tepki koymaktadır. Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın ortaya koyduğu gibi, Doğu Akdeniz’deki, Kıbrıslı Türkler de dahil, bütün paydaşların katılacağı bir toplantı ile bu konuya nasıl bir yol bulunacağı ele alınmalıdır” şeklinde konuştu.

“FİKRİMİZ AÇIK VE NET. EGEMENLİK ŞARTTIR”

New York’ta yapılması planlanan görüşmelerin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Ben hiçbir zaman diyalogdan kaçınmam. Gayri resmi görüşmelerde bir sıkıntı görmem. Ancak ortaya koyduğumuz bir politika vardır. Bu politikaya göre resmi müzakere sürecine başlarız. Tehlikeli süreçlere alet olmayız. Bizim için esas olan Kıbrıs meselesinin Kıbrıs’ın gerçeklerine göre anlatılabilmesidir. Benim ve ekibimin fikri açık ve nettir. Türkiye Cumhuriyeti’nin desteği de bu iradenin arkasındadır. Biz Türkiye Cumhuriyeti ile istişare ederek bu siyaseti resmi politika haline getirdik” yanıtını verdi.Konuşmasında uluslararası izolasyonlara da tepki gösteren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu çağda bunun kabul edilebilir olmadığını vurguladı.Çözümün 60 yıldır bulunamadığını, bu süreçte durumun değiştiğini aktararak egemenliğin şart olduğunu yineledi.