EN

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart kabul etti

“Resmi müzakerelere başlama gibi bir durum yok”




Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Siyasi İşlerden Sorumlu Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo'nun önümüzdeki hafta, adayı ziyareti öncesinde bugün BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart'ı kabul ederek görüştü.

Yaklaşık bir saat süren görüşme sonrasında basına açıklama yapan Cumhurbaşkanı Tatar; “Stewart’a, egemen eşitliğimizin ve eşit uluslararası statümüzün kabulü olursa müzakerelere başlayabileceğimizi aktardık. Bizim pozisyonumuz açık ve nettir. Şu an için resmi müzakerelere başlama gibi bir durum yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, günlük hayatın kolaylaştırılması için ortak kurulan teknik komitelerden memnuniyet duyduğunu belirtip bu komitelerin devamlılığının sağlanması gerektiğini ifade ederek; “Biz iki yıldır yaptığımız görüşmelerde yeni siyasetimizi ortaya koyduk. Bu yeni siyaset, Türkiye Cumhuriyeti’nin tam desteğiyle sürdürülmektedir. 
BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart da bu konu da çok çaba harcamaktadır. Kendisine ve ekibine gayretlerinden dolayı teşekkür ettim. Siyasi İşlerden Sorumlu Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreter Yardımcısı Rosemary DiCarlo'nun önümüzdeki hafta yapacağı ziyarette yine benze konular gündeme gelecektir. Bizim şu anda Rum liderle ikili bir görüşme yapmamız gibi bir konu konuşulmamıştır. Kimse bizi resmi görüşmeler başlayacaktır gibi bir duruma getirmez, getiremez. Böyle bir durumumuz yok. Diplomasi gereği birtakım koşulların oluşması için söylediklerimizin arkasında duracağız” dedi.
KKTC’nin verdiği mücadelenin, Anavatan Türkiye ile birlikte yürütüldüğüne dikkati çeken Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta iki ayrı devlet olduğunu ve bu durumun kabul edilmesi gerektiğini vurgulayarak; “Bizi silah zoruyla Kıbrıs Cumhuriyeti’nin dışına attılar. Biz kendi cumhuriyetimizi kurduk. Bu binada 60 yıldır yaşayan bir devlet vardır. Artık ‘Kıbrıs Cumhuriyeti Kıbrıs’ın tek egemenidir, bütün Kıbrıs’ı temsil eder’ zihniyetinin bizim tarafımızdan hiçbir kabulü yoktur. Kıbrıs’ta iki taraf vardır ve bunların oluşturduğu yönetimler vardır. Zaman içerisinde alınan ve uygulanan kararlar vardır” dedi.
Adada muhtemel bir depremle alakalı olarak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’yle iş birliği yapılabileceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, bu konunun konuşulmasında fayda gördüğünü Stewart’a ilettiğini, DiCarlo ile yapılacak görüşmede de bunun gündeme gelebileceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis ve DiCarlo ile üçlü bir görüşmenin söz konusu olmadığını, bugün de konuşulmadığını, DiCarlo’nun 15’inde adaya geleceğini, kendisinin de 15’inin akşamı, 16’sında yapılacak olan TDT Liderler Toplantısı için Ankara’ya gideceğini anlattı.

“AB’nin Kıbrıs meselesine daha fazla dahil olmasına kesinlikle müsaademiz yok”

Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in AB’yi, sürece dahil etme yönündeki çabalarının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Tatar, AB’nin Kıbrıs meselesine daha fazla dahil olmasına kesinlikle müsaadeleri olmadığını, Güney Kıbrıs ile Yunanistan’ın da üye olduğu AB’nin taraf olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs meselesiyle ilgili olarak kurulabilecek bir masada Kıbrıslı Türkler, Kıbrıslı Rumlar, İngiltere, Yunanistan Türkiye ve BM’nin haricinde birinin oturamayacağını; AB’nin bu temaslarda yeri olmadığını vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, Hristodulidis’in kendilerinden yana olan AB’yi konuya dahil etme çabasının “kasten” olduğunu ancak Kıbrıs Türk tarafının buna asla müsaade etmeyeceğini de söyledi ve bunu Stewart’a da ilettiğini belirtti.
Bir başka soru üzerine Cumhurbaşkanı Tatar, bölgenin güvenliği açısından Rum Yönetimi’nin silahlanmasının tehlikeli olduğunu, Türk ordusunun Kıbrıslı Türkler ve Türkiye’nin haklarını korumakla muktedir olduğunu söyledi.
Rumların silahlanmasının, Doğu Akdeniz’deki gerginliğin artırılmasının kimseye bir faydası olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar Kıbrıs’ta barış, huzur, iki halkın menfaatine dair gelişmeler ve iş birliği arzu ettiklerini belirtip Rum Yönetimi’ne geçmişte yaptığı bu doğrultudaki önerileri hatırlatarak; “Bu adanın tek sahibi Rumlar değildir. Bu adada iki kurucu ortak vardır. Hem adada hem de adanın etrafındaki zenginliklerde, en az onlar kadar bizim de söz hakkımız vardır. Bunu bütün dünya da bilmektedir” dedi.