EN

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM Siyasi ve Barış İnşası İşleri Biriminde Avrupa, Orta Asya ve Amerika'dan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Miroslav Jenca’yı kabul etti

Fotoğraflar

 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler (BM) Siyasi ve Barış İnşası İşleri Biriminde Avrupa, Orta Asya ve Amerika'dan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Miroslav Jenča’yı kabul etti.
 
Kabulde, Miroslav Jenča’ya BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü (Unficyp) Misyon Şefi Colin Stewart ve bazı BM siyasi işler yetkilileri eşlik etti.
 
Görüşmeye, Cumhurbaşkanı Tatar’ın Özel Temsilcisi Ergün Olgun ile bazı müzakere heyeti üyeleri katıldı.
 
Kıbrıs’taki son gelişmelerin ele alındığı yaklaşık bir buçuk saatlik görüşmenin başında, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 6 Şubat’ta Türkiye’de yaşanan deprem ve Şampiyon Melekler başta olmak üzere kaybedilen vatandaşlar hakkında Jenca’ya bilgi vererek, Kıbrıs halkının yaşadığı üzüntüyü paylaştı.
 
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Miroslav Jenca ile görüşmesinin ardından açıklama yaptı.
 
Cumhurbaşkanı Tatar, basına yaptığı değerlendirmede, Jenca’nın ziyaretinin Eylül ayında New York’taki Genel Kurul öncesi zemin yoklamak amaçlı olduğunu söyleyerek, ziyaretin Pile olaylarına da rastladığını ve bu konuda da değerlendirme yaptıklarını, kendisine, yol çalışmasının insancıl bir amaçla yapıldığını aktardığını söyledi.
 
Güney Kıbrıs’ın benzeri durumlarda yaptığı yollar, inşaatlar, üniversite, alışveriş merkezi gibi yapılara müdahale edilmediğini, bunun yanında, Ara Bölge’ye yakın yerlerde 300’e yakın mevzinin yapılandırıldığı, 12 kilometre tel örgü çekildiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Bu bölgelerde Birleşmiş Miletler ’in her ne kadar da kendilerinin İyi Niyet Misyonu çerçevesinde iki tarafa da aynı meselede tarafsız ve eşit mesafede yaklaşmaları gerekmesine rağmen Pile Yolu inşaatının başlamasında Kıbrıs Türk tarafına karşı gösterdikleri tavrın asla kabul edilemez olduğunu” belirtti.
 
Cumhurbaşkanı Tatar, yolun tamamlanmasının her iki tarafın hayrına olacağını ve yol çalışmalarının tekrar başlaması gerektiğini anlattığını, Jenca’nın da buna olumlu baktığını söyleyerek, temennisinin bu meselenin en erken zamanda çözülmesi olduğunu ifade etti.
 
Bu sabah Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile Pile konusunda bir görüşme gerçekleştirdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Tatar, bu görüşmede bölgede olumlu bir havanın hakim olduğunu ve Çayhan Düzlüğü’nde yeni bir kapının açılması noktasında ilerlemeler kaydedildiğinin kendisine iletildiğini kaydetti.
 
Cumhurbaşkanı Tatar, görüşmede Limasol’da hafta sonu İbrahimağa Köprülü Camisi’ne yapılan saldırının çağdışı ve çirkin bir hadise olduğunu ve ne yazık ki Güney Kıbrıs’ta buna benzer olayların yakın geçmişte de olduğunu ve suçluların hiçbir zaman bulunup yargıya taşınmadığını Jenca’ya ilettiğini belirtti. 
 
Ortak bir zemin bulunana kadar Kıbrıs konusunda önemli bir gelişme olamayacağını fakat o güne kadar komşuluk ilişkileriyle ortak teknik komiteler aracılığıyla ve kendilerinin yapmış olduğu çeşitli alanlarda işbirliği önerilerinin gündeme alınmasıyla birçok noktada selamete ulaşılabileceğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Önerdiğimiz işbirliği projeleriyle, biraz da onların desteğinizle karşı tarafın cesaretlendirilmesiyle bu konularda adım atılabilirse, her iki taraf ve bölgenin istikrarı bakımından hem de anavatanlar Türkiye ve Yunanistan’ın ilişkileri bakımından fevkalade heyecan ve potansiyel dolu bir sürece hep birlikte girilebileceğini kendilerine değerlendirdim” dedi. 
 
Cumhurbaşkanı Tatar, ayrı bir devlet, ayrı bir taraf ve bir otorite olarak saygı görmeleri gerektiğinin altını çizdiğini söyledi.
 
Basının sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in sunmaya hazırlandığına yönelik basında çıkan 14 maddelik paket hakkındaki görüşlerinin sorulması üzerine, “şahsi menfaatlerin karşılanabilmesi için insanlarımızı Kıbrıs Cumhuriyeti’ne çekmeye çalışan, tuzaklarla dolu bir süreç… Samimi değildir” diye konuştu.
 
Söz konusu paketin kişisel bir girişim olduğunu ve KKTC devletini ilgilendirmediğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Beni ilgilendiren Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakları ile KKTC’nin bir devlet olarak bir otorite olarak, zaman içerisinde hak ettiği yeri bulabilmesidir” dedi.
 
Kendilerinin Haspolat Kapısı’nın açılması için verdikleri mücadeleye değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “Mademki Metehan kapısı bu kadar yoğun, neden ticari araçlar için Haspolat Kapısı’nı açamıyoruz?” diye sordu ve her iki taraf için faydalı olacak bu projeye cevap vermediklerine dikkat çekti.
 
Tatar, sözlerini şöyle sonlandırdı:
 
“’Otorite benim, devlet benim, Kuzey’deki devlet yapamıyor, bana muhtaçsınız’ şeklinde bir yaklaşım vardır. Bu saygı duyulacak bir yaklaşım değildir. Saygı duyulacak yaklaşım, Kıbrıs meselesine köklü bir çözü bulabilmek, buradaki tüm potansiyeli realize edebilmek, bu bölgedeki istikrarı, doğal gazı, sudan enerjiden her türlü işbirliğini geliştirerek, her iki halkın barış ve huzur içerisinde yaşamasına zemin kazandıracak egemenliğimizin kabulüdür.”
 
Kabul sonrası basına açıklamada bulunan Miroslav Jenča ise Cumhurbaşkanı Tatar ile görüşmesini “çok verimli” niteledi, birçok müşterek fayda konusunu ele aldıklarını söyledi.
 
BMGS’nin Kıbrıs konusuna yönelik süregelen ilgisini ileten Jenča, görüşmelerin yeniden başlaması için gelecekte ortak bir zemin olacağı ümidini dile getirdi.