Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Gaziantep Üniversitesi’nde düzenlenen Kıbrıs Barış Harekatı 50’nci Yıl Etkinliği’ne katıldı
Fotoğraflar
Gaziantep’te bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Gaziantep Üniversitesi’nde (GAÜN) düzenlenen “Kıbrıs Barış Harekatı 50’nci Yıl Etkinliği’ne katıldı.
GAÜN Atatürkçü Düşünce Topluluğu, Akraba Topluluklar Araştırmaları Uygulama Merkezleri Müdürlüğü ve Başkent Üniversitesi Rektörlüğü Kıbrıs Türk Tarihi Araştırmaları Merkezi Müdürlüğü koordinatörlüğünde yapılan etkinlikte, Cumhurbaşkanı Tatar’ın katılımıyla Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesine ilişkin sergi açılışı yapıldı.
Serginin gezilmesinin ardından akademisyenler, öğrenciler ve gazilerin katıldığı Harekat’ın 50’inci yıl dönümüne özel söyleşi yapıldı.
Cumhurbaşkanı Tatar, burada bir konuşma yaparak, katılımcıların sorularını yanıtladı.
Etkinlikte ilk olarak söz alan Prof Dr. Arif Özaydın, tek millet iki devlet vurgusu yaparak, KKTC’nin bir zamanlar yavru vatan olarak anıldığını, şimdi ise büyük bir devlet olduğunu kaydetti.
Gaziantep Valisi Kemal Çeber ise, KKTC ve Türkiye’nin birlikte sevinen, birlikte üzülen, her türlü duyguyu birlikte yaşayan ve tarihi de birlikte seyreden iki ülke olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, burada yaptığı konuşmada, Gaziantep’te bulunmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, Gaziantep’in başarılı sektörlerine, zenginliklerine ve il olarak önemine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Tatar, katılımcılara Kıbrıs’ta hüküm süren uygarlıklar, 350 yıllık Osmanlı yönetimi ve ardından adanın İngilizlere kiralanması ve İngilizler tarafından ilhak edilmesi süreçleri hakkında bilgiler aktararak, Kıbrıs’ın tarihin her döneminde çok önemli bir ada olduğunu hatırlattı.
Egemenlik kavramının önemi hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, tek bir kurşun sıkmadan adayı ilhak eden ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulmasına kadar adayı yöneten İngiltere’nin bu kısa sürede adada 2 egemen üs aldığını, bu üslerde her türlü eylemde bulunabileceğini ve kimsenin bunu sorgulamayacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, buna rağmen zamanında çok ağır bedeller ödeyerek Kıbrıs’a gelen Türkiye’nin şu anda Kıbrıs adasındaki varlığının sorgulandığını ifade ederek, “Egemenlik hakkımız inkar ediliyor” dedi.
Kıbrıs ve Türkiye arasındaki coğrafi yakınlığa işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, aradaki mesafenin sadece 60 kilometre olduğunu hatırlattı, bu yakınlık sayesinde Türkiye’den asma borularla adaya su getirildiğini ve suyun kesintisiz aktığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ın tarih boyunca Türkiye’nin bir nevi uzantısı olduğunu da vurguladı.
KKTC ve Türkiye için Mavi Vatan’ın önemine de değinen Tatar, bugün ülkelerin uzayda bile bir pozisyon almaya çalıştığını hatırlattı, “biz önümüzdeki denizde pozisyon alamazsak, kuşatılırız” diye konuştu.
Bu bakımdan KKTC’nin milli bir değer olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’nin bağımsız bir devlet olarak devamının gerekliliğine vurgu yaptı.
Kıbrıs Türkü’nün dini, dili, gelenek,görenekleri ve farklı özellikleriyle ayrı bir halk olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, her halkın kendi geleceğini tayin etme hakkına sahip olduğunu söyledi. Bunun yanında Kıbrıs Türk halkının Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurucu ortağı olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar, bu gerçekliği görmezden gelerek diğer tarafın Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında Avrupa Birliği’ne alındığını ve bununla birlikte bir çok sürecin tıkandığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Tatar, yürüttükleri yeni siyaset hakkında da bilgiler vererek, resmi olarak müzakere masasına oturulması için yeni siyasetin kabul edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin kişisel temsilci olarak Maria Ángela Holguin Cuéllar'ın atandığını hatırlatarak, kendisiyle yaptığı ilk görüşmede bu şartı ifade ettiğini kaydetti.
Yeni siyasetin Türkiye Cumhuriyeti tarafından da tam destek gördüğünü kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çeşitli uluslararası platformlarda KKTC’nin tanınmasına ve izolasyonların son bulmasına yönelik çağrılarının KKTC gerçeğine büyük hizmet verdiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar, bu siyaset ve iradeyle Türk Devletleri Teşkilatı gibi organizasyonlara gözlemci üyelik statüsünün alındığını söyledi.
“Bu siyasetle KKTC zemin kazanmıştır” ifadelerini kullanan Tatar, kimsenin bu siyaseti hafife alamayacağını dile getirerek, bu siyaset sayesinde deniz yetki alanları ve hava sahasında bir takım kazanımlar elde edildiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün büyük Türk milletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu ve KKTC’nin ilelebet yaşayacağını kaydetti.
Kıbrıs Türk Barış Harekatı’nın 50’nci yıl dönümü etkinlikleri çerçevesinde bugün bir araya geldiklerini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, söyleşide bulunan tüm gazilere seslenerek, selam ve hürmetlerini iletti.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Sizlerin sayesinde bu harekat olmuştur, KKTC’nin sınırları çizilmiştir. Bu harekat olmasaydı Kıbrıs bir Yunan adası olacaktı” diye konuştu.
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Tatar, katılımcıların sorularını yanıtladı.
Tatar, burada verdiği yanıtlarda, Türk Birliğinin önemi üzerinde konuşarak, ortak hareket edilmesinin başarıya ulaşılmasında önemli olduğunu kaydetti.
KKTC’nin tanınırlık çalışmaları ve önünde engeller hakkında da bilgi veren Cumhurbaşkanı Tatar, en büyük sıkıntının Avrupa Birliği üyesi olan diğer tarafın, başka ülkelerin KKTC’yi tanıması durumunda yaptırımlar ile tehdit etmesi olduğunu belirtti.
Tanınmaya ilişkin önemli çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, buradan geri dönüş olmayacağını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Tatar, KKTC’de mukavemet ruhunun halen daha devam ettiğini vurguladı.