Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, görev süresi sona eren Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu’nu kabul ederek görüştü
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar kabulde yaptığı konuşmada, görev süresi sona eren Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu ile geçmişten beridir pek çok başarılı icraatlara imza attıklarını belirterek yeni görevinde başarılar diledi.
Fotoğraflar
Başbakanlık yaptığı dönemde Metin Feyzioğlu ile Maraş konusunda önemli toplantılar ve çalışmalar yaptıklarını ve o dönem Türkiye Barolar Birliği başkanlığı yapan Feyzioğlu’nun önemli katkılarının olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Tatar, 6 Şubat depreminin yaşattığı acı gelişmeleri, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi olarak görev yapan Feyzioğlu ile süreci yaşadıklarını anlattı.
Feyzioğlu’nun Kıbrıs Türk halkı ile kurduğu diyalog ve bağdan, KKTC’de ortaya koyduğu önemli çalışmalardan ve hizmetlerden dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Tatar şunları kaydetti:
“KKTC, sizler için milli bir davadır. Nerede olursanız olunuz, mutlak suretle Kıbrıs davası gündeminizde olacaktır. Yeni görev yeriniz olan Prag’ta da milli davamız gündeminizde olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti adına orada yapacağınız pek çok temas ve toplantıda, şu anda yürütmekte olduğumuz egemen eşitlik, eşit uluslararası statü temeline dayalı vizyonu, Kıbrıs’ta bir antlaşma olacaksa mutlak suretle iki egemen eşit devletin iş birliği ile olabileceğini, Doğu Akdeniz’de gelişen jeopolitik, jeostratejik her türlü siyasi gelişmelere bağlı olarak KKTC’nin Türk dünyası için vazgeçilmez olduğunu, denklemin en önemli bir parçası olduğunu, yürüttüğümüz siyaseti savunmaya devam edeceksiniz. Doğu Akdeniz’de barış, istikrar ve huzur devam edecekse, KKTC devleti bu anlaşmanın bir parçası olacaktır”
Görev süresi sona eren ve Cumhurbaşkanı Tatar’a veda ziyareti gerçekleştiren Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Metin Feyzioğlu da, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en kalbi selamlarını ileterek başladığı konuşmasında, iki yıl önce KKTC’de göreve başladığında ülkeye yabancı olmadığını ilk kez adaya 1976 yılında geldiğini ve o yıldan bu güne ülkenin nasıl geliştiğine şahit olduğunu söyledi. “Bu (gelişimin) haklı gururunu yaşama imkânı buldum. Cumhurbaşkanımız takdir etti ve gönülden bağlı olduğum kardeş vatana, Türkiye Cumhuriyeti ve Cumhurbaşkanımızın temsilcisi sıfatıyla gelerek iki yıla yakın bir süre... çalışma sürdürdük ” diye konuşan Feyzioğlu, Cumhurbaşkanı Tatar ve Kıbrıs Türk halkına teşekkürlerini sundu.
Feyzioğlu şunları belirtti:
“Kıbrıs Türk halkı sevgi dolu bir halktır. Anavatana bağlılığı tartışmasızdır. 80 yıla yakın bir süre İngiliz sömürgeciliğine direnmiştir. 11 yıl süreyle Rumların soykırım seviyesine gelmiş olan zulümlerine direnmiştir. Cesur, mert ve dirençlidir. Milli mücadele nedir yaşamıştır. Bu özellikleriyle her türlü saygıyı, takdiri fazlasıyla hak etmektedir. Böyle bir halk beni bağrına bastıysa benim hayatta aldığım en büyük ödüldür.”
“En büyük makam gönül makamıdır. Gelirken herkes hoş geldin der ama giderken herkes üzülerek veda etmez. Burada muhtarlarından belediye başkanlarına köylerdeki insanlarımızdan sivil toplum temsilcilerine çok yakın çalıştığım bürokratlara siyasetçilere... en büyük makamı temsil eden vatandaşlara tek tek her ferdine teşekkür ediyorum. Bilmeden kalp kırdıysam helallik isterim. Kimsenin kalbini bilerek kırmamaya özen gösterdim” diyen Feyzioğlu, gönüllerde olmanın önemine işaret etti.
Cumhurbaşkanı Tatar ile bu süreçte yakın çalışma fırsatını bulduğuna da değinen Feyzioğlu, egemen eşit iki devlet ve eşit uluslararası hukuki statü siyasetinin, hem Türkiye Cumhuriyeti hem de KKTC’nin milli siyaseti olduğunun altını çizerek, “Bu siyasetten geri dönüş yoktur” dedi.
“Kıbrıs Türk halkı, şekerlemelere bulanmış acı reçeteleri, zehirleri Kıbrıs Türk halkını yok edecek, asimile edecek, Rumların bir azınlığı haline getirecek her türlü formüle kapalıdır. Tüm iyi niyetlerine göstererek hep olumlu yaklaştıkları halde Rum-Yunan ikilisi her seferinde reddetmiştir” diye konuşan Feyzioğlu, Rum-Yunan ikilisinin arkalarına Avrupa Birliğini de alarak kuzeyi yönetmek hedefinde olduklarını, ancak bu yaklaşımın adanın tarihine ve gerçeklerine zıt bir yaklaşım olduğunu kaydetti.
Feyzioğlu, “Kardeş kutsal vatanı daha da güçlendirmek ve sonsuza kadar var etmek hem KKTC’nin hem de asil Türk milletinin ayrılmaz bir parçası olan Kıbrıs Türkleri’nin Anavatanı olan Türkiye’nin görevidir” diye konuştu.
KKTC’nin refahını artıracak, altyapıyı güçlendirecek çalışmalar içerisinde en üst seviyede devam etmesi takdirde Kıbrıs Türk halkının hak ettiği refaha kavuşacağına inanç belirten Feyzioğlu, “Birlik beraberlik içerisinde bu yolda kararlılıkla yürüyeceğiz. Kıbrıs, bizim için bir mesele değildir; Kıbrıs bizim için hiç kuşkusuz milli davadır” dedi.