Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İngiliz Yüksek Komiseri Irfan Siddiq ve Kanada Yüksek Komiseri Karine Asselin ile yaptığı ayrı ayrı görüşmenin ardından açıklamalarda bulundu
“Her türlü iyi niyetli yaklaşıma hazırız ancak bu iyi niyetli yaklaşım Kıbrıs Türk tarafının yeni politikasına saygı duymaktan geçiyor”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, İngiliz Yüksek Komiseri Irfan Siddiq ve Kanada Yüksek Komiseri Karine Asselin ile yaptığı ayrı ayrı görüşmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar yaptığı açıklamada, şu anda yeni Rum liderinin seçilmesi ve Türkiye’deki seçimler derken, 'Kıbrıs konusunda bir hareketlenme olabilir mi?' şeklinde birtakım yeni arayışlar içerisinde olduklarını gördüğünü belirterek sürekli Kıbrıs konusunda nasıl bir gelişme olabileceği ile ilgili fikir alışverişinde bulunulduğunu dile getirdi.
“Bizim pozisyonumuz açık ve nettir: Biz, yeni bir siyaset sürdürmekteyiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin bu siyasete tam desteği vardır” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, geçmişteki müzakere süreçlerinde, Kıbrıs Türk tarafının iyi niyetli bir tutum sergilediğini ancak Rum tarafının “her zaman oyunu bozan, masayı deviren” taraf olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Tatar; “Yeni Rum liderin açıklamalarına baktığınızda, farklı bir şey söylemiyor: Adanın birleştirilmesinden, adanın tamamının AB’ye girmesinden, Türkiye’nin garantörlüğüne son verilmesi ve Türk askerinin adadan çekilmesinden bahsediyor. Dolayısıyla tüm bunları değerlendirdiğimizde ben yeni bir ufuk görmüyorum. Rum tarafının pozisyonu şu anda AB’yi bu süreç içine nasıl daha fazla çekebiliriz noktasında... Şu anda, yeni Rum lider Brüksel’de görüşmelerini sürdürüyor. AB liderleri ile görüştükten sonra BM genel sekreteri ile yemek sonrası bir kısa görüşme yaptığını söylüyorlar ve neticede orada bir görüşme oldu” dedi.
“AB’ye müzakere masasında yer yoktur”
Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının AB’yi Kıbrıs konusunun çözüm sürecine “taraf yapma” siyaseti yürüttüğünü belirterek şöyle konuştu:
“Cenevre’den beridir, iki yıl önce yine böyle baskılar vardı. Eğer Kıbrıs’ta bir müzakere masası kurulacaksa biz, ısrarla ortak bir zeminin oluşması ve egemen eşitliğimizin kabul edilmesiyle birlikte resmi müzakere sürecine geçilebileceğini söylüyoruz ve o masada Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar, garantör ülkeler Türkiye, Yunanistan, İngiltere ve tabii ki iyi niyet misyonu çerçevesinde BM… AB’ye böyle bir masada yer yoktur, çünkü AB taraftır. AB’de hem Yunanistan hem de Kıbrıs Cumhuriyeti olarak Kıbrıs Rum Yönetimi vardır. Buna rağmen, ısrarla AB’yi bu işin içine nasıl çekeriz, AB’nin gücü ile nasıl baskı yaparız, Türkiye Cumhuriyeti’ni nasıl bu AB yaklaşımları ile işin içine çekeriz ve Türkiye Cumhuriyeti de, bu konuda bir açılım yapar, AB de masaya gelir… Dolayısıyla tamamen Kıbrıslı Türklerin aleyhine, bizi mağdur etme, egemenliğimizin, ortaya koyduğumuz iradenin sıfırlanması ve bizi birleşik bir Kıbrıs içinde uzun vadede yok etme politikasını sürdürdüklerini açık ve net görüyorum.”
Cumhurbaşkanı Tatar, bizim şu andaki pozisyonumuzda herhangi bir değişiklik
olmadığını belirtip yeni Rum liderin seçilmesiyle birlikte söylediklerinin kendilerini bağladığını dile getirerek; “Elbette biz her türlü iyi niyetli yaklaşıma ve bunu tartışmaya hazırız ancak bu iyi niyetli yaklaşım, Kıbrıs Türklerinin hakkını ve siyasi iradesini ortaya koyduğu yeni sürece saygı duymaktan geçer. O da nedir? Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü ve ona göre yeni bir müzakere süreci… Bunları muhataplarımıza anlatmaya devam edeceğiz” dedi.