İzmir temaslarını tamamlayıp KKTC’ye dönen ve Ercan Havalimanı’nda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar: “Biz Kıbrıs’ta ancak Türkiye’nin garantisi ve Türk askerinin varlığıyla güvenliğimizi sağlayabiliriz” dedi.
Bugün kendisini Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Elizabeth Spehar’ın aradığını da kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Spehar’a 18 Eylül’de New York’a gideceğini ve 26 Eylül’e kadar orada kalacağını ve BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in bu tarihlerde kendisiyle bir toplantı yapacağını söyledi.
“İZMİR'İN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞUNUN 99. YILI”
İzmir ziyareti kapsamında İzmir'in düşman işgalinden kurtuluşunun 99. yılı münasebetiyle dün çeşitli etkinliklere katıldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar; İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ve Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın davetiyle kutlama etkinlikleri kapsamında düzenlenen, “Adalar Denizi ve Yunanistan İle Komşuluk İlişkileri Sorunları” konulu sempozyuma katılarak konuşma yaptığını dile getirdi.
Sempozyumda, Doğu Akdeniz’de verilen mücadeleden bahsettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, bölgedeki egemenlik hakları bakımından Türkiye ile KKTC’nin iş birliğine işaret etti.
Yunanistan’ın Ege Denizi’nde yayılmacı tutumuna karşı verilen mücadele hakkında Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın konuşma yaptığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Akar’ın bu bölgedeki haklarından asla vazgeçilmeyeceğini dile getirdi. Kendisinin de Doğu Akdeniz bağlamında KKTC’nin önemine işaret ettiğini belirtti ve Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte yaşanan politika değişikliğine işaret etti.
Federal anlayışın 50 yıldır sonuç vermediğini de sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Tatar; yapılmak istenenin, Türkiye Cumhuriyeti ile bağların koparılması ve bölgedeki haklara el konulması olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, sempozyumun ardından İzmir’in kurtuluşu etkinlikleri kapsamında törenlere katıldığını kaydetti.
Depremde hasar gören İzmir Başkonsolosluk binasının tahliye edildiğini ve yeni bir binaya taşınıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, yeni Başkonsolosluk binasını ziyaret ettiğini söyledi. İzmir’de dün Kıbrıslı öğrencilerle de görüştüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar; bu sabah da Kıbrıs gazileriyle buluştuğunu ve kendilerine şükranlarını ilettiğini ifade etti.
“ARTIK KIBRIS’TA YAN YANA YAŞAYAN İKİ AYRI BAĞIMSIZ DEVLETTEN BAŞKA BİR YÖNTEM YOKTUR”
Rum liderin müzakerelere Crans Montana’da kalındığı yerden federal temelde devam edilmesi gerektiği yönündeki açıklamasını da değerlendiren Cumhurbaşkanı Tatar; “Artık Kıbrıs’ta yan yana yaşayan iki ayrı bağımsız devletten başka bir yöntem yoktur” dedi.
Dünkü sempozyumda da konunun bu şekilde değerlendirildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, bölgenin artık eskisi gibi olmadığını; ayrıca Lozan Anlaşması’nın 16’nci maddesine göre Türkiye’nin taraf ve garantör ülke olduğunun ortaya konduğunu belirterek AB’ye girmenin bu durumu değiştirmediğini anlattı.
“GERÇEK TARİHİ ANLATMAK ÖNEMLİ”
Rum okullarında okutulan kitaptan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili sayfanın yırtılması konusunun tüm Türkiye’de de tepki yarattığını söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar; büyük devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’ün bir Oxford yayınından çıkarılmasının bu çağda asla kabul edilemeyeceğini dile getirdi ve bu durumun gerçek tarihi anlatmanın ne kadar önemli olduğunu da gösterdiğini ifade etti.
Tarih öğretiminde önceki dönemde yapılan değişikliklere işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar; Güney Kıbrıs’ta tarih eğitiminin değil yumuşatılmak, daha da katılaştırıldığını söyledi, Cumhurbaşkanı Tatar: “Bu zihniyetle karşı karşıya olduğumuz için biz de kendi çocuklarımıza tarih bilincini gerektiği şekliyle vermeli ve eğitim sistemimizi güçlendirmeliyiz” dedi.
İzmir temasları bağlamında turizm ve eğitim konusunun da gündeme geldiğini ve çocuklarını üniversite eğitimi için Kıbrıs’a göndermek isteyen ailelerin tereddütlerini ifade ettiğini söyledi.
Bu noktada aşılanmanın önemine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, ne kadar aşılanırsak yeni eğitim yılına o kadar iyi hazırlanabileceğimizi söyledi ve covid-19 nedeniyle hastanelerde yatan hastaların yüzde 80’inin aşısız olduğunu da kaydetti.
“AŞI TOPLUMSAL GÖREV”
Aşı karşıtlarını bir kez daha bu konuyu değerlendirmeye çağıran Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bu çağda kimseye zorla aşı yaptırılamayacağını ancak aşı olmanın toplumsal bir görev olduğunu; toplum sağlığının insanlardan geçtiğini söyleyerek herkesi bu toplumsal görevini yerine getirmeye çağırdı.
Aşılanmanın şu an yüzde 60’larda olduğunu ifade ederek bu rakamı yüzde 80’lere taşımak gerektiğini de sözlerine ekledi.