Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk halkının varoluş ve özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük, 41'inci ölüm yıl dönümünde anıt mezarının da bulunduğu Anıttepe'de düzenlenen törene katıldı
“Dr. Fazıl Küçük, Kıbrıs Türk halkının mücadelesinin bir simgesi olarak her zaman tarihimizde haklı yerini koruyacaktır”
Fotoğraflar
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, törende yaptığı konuşmada, varoluş ve özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük’ü, vefatının 41’inci yıl dönümünde anmak için bir araya geldiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Tatar, İngiliz sömürge yönetimi döneminde, 1923 Lozan Anlaşması sonrasında Kıbrıs Türkü’nün büyük bir umutsuzluk ve yok olmayla karşı karşıya kaldığında Dr. Küçük'ün cesurluğu, kararlılığı ve liderliğiyle halkına umut olduğunu dile getirdi.
Küçük’ün bir doktor olarak her zaman halkın içinde olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, “Anavatan Türkiye Cumhuriyeti ile kurmakta olduğu ilişkileriyle, sık sık Türkiye ziyaretleriyle, daha sonra yanına aldığı Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş ile Türkiye’yi Kıbrıs meselesinde, ciddiyetle ele aldı.” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’nin merhum Başbakanı Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun Kıbrıs meselesine verdikleri destekle, 1960 kuruluş anlaşmalarında Kıbrıs Türkü kurucu ortak ve Türkiye Cumhuriyeti'nin tek taraflı müdahale hakkı ve garantörüyle yeni bir aşamaya geçilmiştir.” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasının engellendiğini anlattı.
Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluş anlaşmalarında Dr. Küçük’ün Türkiye adına imzasıyla yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Makarios'un o dönemki söylemlerine de değindi.
“Kanlı Noel ile Kıbrıs Türk halkına yapılan saldırılarda bizleri imha etmek için 113 köyümüz yakılıp yıkıldığında ve nüfusun yarısının göçmen olarak Lefkoşa'nın çeşitli farklı bölgelerinde zor şartlarda yaşamlarını sürdürürken yanlarında Dr. Küçük vardı.” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, Dr. Küçük’ün eşiyle birlikte o dönemde kendilerine liderlik etmelerinin önemli olduğunu ifade etti.
Kıbrıs Türk halkının o günleri Dr. Küçük’ün liderliğinde birlik ve beraberlik sağlanmasıyla aştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile de Kıbrıs'ta yeni bir dönemin başlangıcını gördüklerini, ardından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla bugünlere kadar geldiklerini söyledi.
15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Cumhuriyet Meclisi’nde ilan edilirken, hasta olmasına rağmen Dr. Fazıl Küçük’ün de orada olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Dr. Küçük’ün Cumhuriyetin ilanına gözyaşlarıyla tanıklık ettiğini dile getirdi.
15 Ocak 1984’te hayatını kaybeden Dr. Küçük’ün, "Cumhuriyetin ilanını gördüğü için gözleri arkada kalmayacağı" şeklindeki sözlerine değinen Cumhurbaşkanı Tatar, “Ruhu şad olsun, mekânı cennet olsun. Kendisi, Kıbrıs Türk halkının mücadelesinin bir simgesi olarak her zaman tarihimizde haklı yerini koruyacaktır.” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Anıt Özel Defterine şunları yazdı:
“Özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi Liderimiz Dr. Fazıl Küçük, Kıbrıs Türk halkının en karanlık günlerinde vermiş olduğun büyük mücadele, halkımızı yok olmaktan kurtarırken, gösterdiğin yolda ilerleyen halkımız 20 Temmuz Barış Harekatı ile özgürlüğüne, bağımsızlığına, egemenliğine ve kendi devletine kavuşmuştur. ‘Kıbrıs meselesi Türkiyesiz halledilmez’ şiarından aldığımız güçle, Anavatan Türkiye ile birlikte mücadele yolunda ilerliyoruz. Huzurunda saygıyla eğilirken bir kez daha söz veriyorum: ‘Rum'un azınlığı olmayacağız, devletimizden, egemenliğimizden ve Anavatan Türkiye'den asla vazgeçmeyeceğiz.’ Ruhun şad olsun.”