Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) Mücahitler Derneği’nin Olağan Genel Kurulu’na katıldı
“Türk Mukavemet Teşkilatı, askeri faaliyetler yanında devletleşme konusunda da faaliyetler gösterdi”
Fotoğraflar
Mücahitler Sitesi’ndeki Olağan Genel Kurulda, “Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve hükümet tarafından Kıbrıs sorununun Kıbrıs Türk halkının 1960 antlaşmasından doğan egemen eşitlik ve eşit uluslarası statüsü kabul edilmeden görüşme masasına oturulmaması ve anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin destek verdiği iki devletli çözüm politikasının desteklendiği bundan asla vazgeçilmeyeceği” kararı alındı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, kurulda yaptığı konuşmada, kısa bir süre önce hayatını kaybeden Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve bağımsızlık mücadelesinde korkusuzca ön saflarda yer alan TMT ve Mücahit Komutanı Halil Paşa’yı rahmetle andı, TMT’de yer alan tüm mücahitlere şükranlarını sundu.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TMT’nin 1 Ağustos 1958’de Adayı Yunanistan’a bağlamak isteyen EOKA ve Rum saldırılarına karşı kurulduğunu belirterek, Türkiye’den gönderilen Ali Rıza Vuruşkan ve diğer komutanların yanı sıra bayraktar ve sancaktarların desteğiyle özgürlük ve varoluş mücadelesi için faaliyet gösterdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, yüreği vatan sevgisiyle atan mücahitlerin ada genelinde örgütlenip, askeri faaliyetler yanında devletleşme konusunda da faaliyet gösterdiğini vurguladı.
Kıbrıs Türkü’nün, İngiliz İdaresi döneminde milli kimliğinden uzaklaştırılıp, azınlık müslüman topluluk olarak değerlendirilerek, zaman içinde adadan yok edilmek için sinsi planlarla karşı karşıya kaldığını anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk halkının iletişim kanallarının olmadığı bir dönemde büyük Türk Milletinin ayrılmaz ve kopmaz bir parçası olarak hareket ettiğini için hiçbir zaman bağlarının koparılmasana izin vermediğini dile getirdi.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Çanakkale, İstiklal ve Kurtuluş Savaşı’nda mücadele verirken, Kıbrıs Türkü’nün de İngiliz baskılarına rağmen adada varlığını sürdürmek için mücadele verdiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Kıbrıs Türkü, Anadolu’dan gelen destekle, Rum-Yunan ikilisine karşı direnebilmiş, yıkılmamış ve pes etmemiş en zor şartlarda vatan müdafaası gerçekleştirmiştir. Vatan müdafaasında mücahitlerin yaptığı çalışmalar unutulamaz” dedi.
Erenköy’e giden mücahitlerin özgürlük, bağımsızlık ve hürriyete kavuşmak için gösterdiği direnişin Kıbrıs’ta; dili dini, mücadelesi, adetleriyle ve gelenekleriyle iki ayrı halk bulunduğunu gösterdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, TMT’nin başarısıyla Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulduğunu ve Kıbrıs Türkü’nün eşit ve egemen ayrı bir halk olarak kurucu ortak olarak devletteki yerini aldığını kaydetti.
Garanti ve ittifak antlaşmalarında Türkiye’nin tek taraflı garantörlük hakkı elde ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, bu kazanımlarda TMT’nin payının büyük olduğunu vurguladı.
Kıbrıs’ın İngiliz İdaresi altına girince Rum-Yunan ikilisinin adayı Yunanistan’a bağlamak için harekete geçtiğini ancak kıbrıs ın Yunan adası olmasıyla Anadolu’nun kuşatılacağı için Kıbrıs Türkü’nün direndiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, mücadelenin verilmemesi durumunda Kıbrıs’ın bir Yunan Adası olacağına işaret etti.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün bağımsız bir cumhuriyette eşit haklarıyla yerini almak istediğini belirterek, “Türkiye’nin tam desteğiyle yeni siyaset bugün sürdürülebiliyorsa 1960 antlaşmalarında elde ettiğimiz kurucu ortak olmamızdandır. Egemen eşit haklarımız özden gelen haklarımızdır” ifadelerini kullandı.
Kanlı Noelde devletin dışına itilen Kıbrıs Türkü’nün kendi devletini kurma hakkının doğduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, 1963 yılından itibaren farklı yönetimlerle Kıbrıs Türkü’nün kendi yönetimlerini oluşturduğunu ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla ayrı ve bağımsız bir Türk devletinin kurulduğunu kaydetti.
KKTC’nin Türk Devletler Teşkilatına gözlemci üye olarak katılmasının aşama aşama statünün yükseldiğini gösterdiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Tatar, ambargo ve izalosyanlara karşı Türkiye’nin de desteğiyle Türk Devletleriyle ve Azerbaycan’la ilişkilerin geliştirilmesine devam edildiğine vurgu yaptı.
“Kıbrıs’ta bir antlaşma olacaksa iki devletin işbirliğiyle olacağını dünyaya haykırmaya devam ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, çoğunluğun azınlığı yöneteceği federal temelde bir antlaşmanın tek devlet ve tek egemenlik olduğuna işaret etti.
Müzakerelerde “sıfır asker ve sıfır garantinin” gündeme geldiğine dikkat çeken
Cumhurbaşkanı Tatar, federal temelde antlaşma ile Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğünün sona ereceğini, Türk askerininin çekileceğini olası bir saldırıda Avrupa Birliği toprağı olan Kıbrıs’a Türkiye’nin müdahale edilmesine izin verilmeyeceğini vurguladı.
“TMT ruhunu sağlayan bizler yalnızlık, yokoluş ve Anadolu’dan koparılma sürecine izin vermeyeceğiz” diye konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, federal temelde antlaşmanın Kıbrıs Türkü’nün 1960 yılının öncesine geri götüreceğini kaydetti.
İki devletin işbirliğine dayalı bir çözüm modelini siyasetinin Türkiye’nin desteğiyle yürütüldüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Milli değerler, maneviyat ve bugüne kadar ödenen bedeller, şehitlerimizin omuzlarımıza yükledikleri büyük sorumlulukla şanımıza yakışır bir şekilde TMT’nin de milli siyasetimize vereceği destek önemlidir. Ne mutlu ki TMT ruhuyla toplantıları yapabililiyoruz. İki devletli bir anlaşma olmazsa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile yolumuza devam edeceğiz” dedi.