Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Milli Arşiv’de gerçekleşen “Arşivciliğin Dünü Bugünü Yarını” konulu panele katıldı:
“Buradaki belgeler, Kıbrıs Türkü’nün tarihinin, mücadelesinin kanıtıdır. Onları en iyi şekilde muhafaza etmek ve geleceğe taşımak devlet olarak görevimizdir”
Fotoğraflar
Uluslararası Arşivcilik Haftası kapsamında, Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi tarafından “Arşivciliğin Dünü Bugünü Yarını” başlığıyla panel düzenlendi.
Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi konferans salonunda bugün yapılan panele Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın yanı sıra, arşivcilikle ilgilenen uzman, akademisyen ve bürokratlar katıldı.
Panelde, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi Müdürü Ejdan Sadrazam tarafından yapılan konuşmaların ardından, uzmanlar tarafından çeşitli sunumlar gerçekleştirildi.
Ardından ise, panel kapsamında örnek olarak seçilen Osmanlıca kaynaklar katılımcılara gösterildi, araştırmacılar için kaynakları daha erişebilir kılan ve dijital ortamda araştırma yapma imkanı tanıyan Kıbrıs Kitaplığı ve Yunanca dilinde eserlerin bir araya getirildiği Yunanca koleksiyonun açılışı yapıldı.
Katılımcılara, Mustafa Doğrusöz’ün “Doktor Behiç’in Öyküsüne Dair” adlı ve Sabahattin Egeli ile Ejdan Sadrazam’ın “Kıbrıs Dosyası Yunan Parlamentosu’nda” adlı kitapları dağıtıldı.
“Buradaki çalışmalar insanlık tarihine bir hizmettir”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, panelde yaptığı konuşmada, yapmış oldukları çalışmalardan ve uluslararası platformlarda Kıbrıs Türk toplumunu temsil etmelerinden dolayı Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi’ni tebrik ederek Cumhurbaşkanlığı’nın daireye çok önem verdiğini ifade etti.
Birçok medeniyetin ve Kıbrıs Türk halkının bu topraklardaki varlığının arşiv sayesinde görülebileceğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, burada yapılan çalışmaların insanlık tarihine de hizmet ettiğine dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Tatar, artık küçük yaşlardan beri cep telefonları sayesinde arşivlemeye başlandığını ve bulut uygulamaları sayesinde yazılan ve çekilenlerin depolandığını belirterek bu alanda son yıllarda çok hızlı bir gelişimin kaydedildiğini söyledi.
Milli Arşiv’in mevcut haline gelmesinde çok kişinin emeği geçtiğini, özellikle arşivciliğin öğretilmesinde ve yeni donanımlı binasının yapılmasında Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük katkısı olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, bu emeklerin devam etmesinin gerekliliğine değindi.
“Deprem kuşağında bir ülke olarak buradaki kaynaklarımızı en iyi şekilde, dijital ortamda muhafaza etmeliyiz”
Cumhurbaşkanı Tatar, arşivde yer alan tüm belgelerin dijital ortama aktarılmasının önemi hakkında da konuşarak, deprem kuşağında bir ülke olarak Kıbrıs Türkü’nün mücadelesini anlatan bu kaynakların en iyi şekilde korunması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini, henüz bu sabah bir deprem yaşandığını ifade etti.
Uzun yıllar önce İstanbul’da çıkardığı bir derginin kendisinde sadece birkaç nüshasının kaldığını ancak Milli Arşiv’i ziyaret ettiğinde bu dergileri tekrardan görebildiğini ve bundan dolayı yaşadığı mutluluğu da anlatan Cumhurbaşkanı Tatar, bunun büyük bir gayret olduğunu söyledi ve Cumhurbaşkanlığı’nın arşivciliğe verdiğini önemin, tüm kurum ve kuruluşlar tarafından verilmesi temennisinde bulundu.
Sadrazam: “Tarihi unutturmak isteyenler ilk olarak arşivi yok ederler”
Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi Müdürü Ejdan Sadrazam da, yaptığı açılış konuşması ve sunumunda, Uluslararası Arşivcilik Haftası’nın önemine dikkat çekerek, 2’nci Dünya Savaşı’nın ardından, dünyadaki arşivlerin kaybolmaması adına Uluslararası Arşivler Konseyi’nin (ICA) kurulduğunu ve 1977 yılından itibaren KKTC Milli Arşivi’nin bu konseyin üyesi olduğunu belirtti.
Uluslararası Arşivcilik Haftası’nın, kayıt ve arşivlerin önemini ortaya koymak, daha etkin sonuçlar alınabilmesi için yöneticileri ve halkı bilgilendirmek ve farkındalık yaratmak için her yıl kutlandığını kaydeden Sadrazam, arşivlerin insani değerlerin tarih boyunca biriktiği yerler olduğuna işaret etti ve bu yıl da sloganın “arşiv sizsiniz” olarak belirlendiğini söyledi.
Sadrazam, uygarlığa, topluma sahip çıkmak için arşivlerin yerinin çok büyük olduğuna, bu uygarlığın aktarımı ve bir üst düzeye çıkartılması için arşivlerin kullanıldığına dikkat çekerek, “İlk insan, ateşi keşfeden kişi unutmuş ve aktarmamış olsaydı, biz yıllar boyunca aynı şeyi tekrardan keşfetmek durumunda kalacaktık” dedi.
“Birtakım hak ve beklentilerin karşılanmasında arşiv gerekli belgeleri sunar”
İlk arşivcilik örneklerinden, bugüne kadar “toplumun belleği” olarak arşivin gelişiminden bahseden Sadrazam, birtakım hak ve beklentilerin karşılanmasında da arşivin gerekli belgelerin sunduğunu, bugün Maraş’ta hakların korunması için arşiv belgelerinin kullanıldığını ifade etti.
“Tarihi unutturmak açısından ilk yok edilmeye çalışılan yerler arşivler, tapu, nüfus daireleri, gibi kayıtların olduğu yerdir” diyen Sadrazam, gelişmiş bir topluma başarılı bir şekilde yol alabilmek için yaşanan olayların unutulmaması gerektiğini ve bu olaylardan ders alınması gerektiğini dile getirdi.
Sadrazam, Kıbrıs Türk arşivcilik süreci hakkında da bilgiler aktararak, 1963 yılında Kıbrıslı Türklerin devlet mekanizmasından dışlanması sonucunda sistematik bir arşivden de yoksun bırakıldıklarını, ardından devlet olma yolunda oluşturmaya başladıkları kurumlarda arşivcilik bilinciyle hareket ederek, 1971 yılında arşivin kurulmasını ve bugünkü halini alana kadar atılan adımları bahsetti.
“Çağdaş arşivcilik için, yasal düzenlemelere ihtiyaç var”
Milli Arşiv’in misyon ve vizyonundan da bahseden Sadrazam, görevlerini yerine getirirken karşılaştıkları zorluklara da değindi ve çağdaş beklentilere cevap verecek şekilde teşkilat yasasının düzenlenmesi gerektiğini ve arşiv derleme yasasının çıkartılmasına yönelik çalışmaların yürütülmesi gerektiğini söyledi.
Sunumlar
Konuşmaların ardından, Lefke Avrupa Üniversitesi’nden Prof. Dr. Oğuz Karakartal koleksiyonerlik hakkında sunum yaparak dikkatini çeken bazı belgeleri paylaştı. Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Zeki Akçam “Kıbrıs Türk şeriyye sicillerin dil ve kültür yönünden zenginlikleri” hakkında, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nden Uzman Serkan İpekçi ise “arşivlerin dijitalleştirilmesi” hakkında birer sunum gerçekleştirdi. Ardından Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi uzmanlarından Fatma Çiftçi, Milli Arşiv’de yer alan eserler hakkında bilgiler aktardı.