EN

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu kabul ederek görüştü

Cumhurbaşkanlığında saat 13.30’da başlayan baş başa görüşme sonrasında heyetler arası bir çalışma toplantısı da yapıldı. Cumhurbaşkanı Tatar ile Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, toplantıların ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.


CUMHURBAŞKANI TATAR: “TAM BİR UYUM İÇERİSİNDEYİZ”
Basın toplantısında ilk sözü alan Cumhurbaşkanı Tatar, Bakan Çavuşoğlu ve beraberindeki heyet ile “önemli” ve “faydalı” bir toplantılar gerçekleştirdiklerini ifade ederek, KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti’nin gayrı resmi 5+1 Kıbrıs zirvesinde izlenecek yol konusundaki tutumlarının tamamen örtüştüğünü ve bunun KKTC’ye güç verdiğini söyledi. 
Cumhurbaşkanı Tatar, Bakan Çavuşoğlu ve heyetinin dünden beri KKTC heyetleri ile önemli çalışmalarda bulunduklarını ifade ederek, bugün ise Çavuşoğlu ile ilk olarak baş başa görüşme yaptıklarını, ardından da heyetler arası çalışma toplantında bulunduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Memnuniyetle ifade etmek istiyorum ki, KKTC devleti, heyetleri, Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığında yapılan değerlendirmelerde, Türkiye Cumhuriyeti ile Kıbrıs konusu bağlamında tam bir uyum içerisinde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türk tarafı ile Türkiye’nin hem Kıbrıs’ta hem bölgede barış, istikrar ve işbirliğinin tesisi için çalışmakta olduğunu ifade etti.
Mart ayının ilk haftalarında gayrı resmi 5+BM Kıbrıs zirvesinin düzenleneceğine işaret eden Tatar, “Bu toplantıya yönelik hazırlık çalışmalarımızı devam ettirmekteyiz. Kıbrıs’ta son 50 yıldır yan yana yaşayan ve her iki halkın kendi devleti çatısı alında yaptığı çalışmaların ve siyasi kazanımların devam ettirilmesi noktasında bir anlayışın geliştirmesidir. Önemli olan Kıbrıs’ta huzur ve istikrarın sürebilmesi için bölgedeki hak çıkarların ve bir anlaşma durumunda herkesin kazanabileceği gerçekliğinin sürdürülebilmesidir. Biz bunun için çalışıyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasına şöyle devam etti:
“Türkiye Cumhuriyeti ki hem bizim Anavatanımız, hem garantör ülke, hem de aynı zamanda Doğu Akdeniz’de 1900 km daha uzun bir sahil ve kıyı şeridi ile Doğu Akdeniz’in en büyük, en güçlü ülkesi… Türkiye Cumhuriyeti’ni böyle önemli bir toplantının arifesinde yanımızda hissetmek ve bizimle yüzde yüz fikir birliği içinde olması bize güç katmaktadır. Bakanımıza, hükümetine ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum.”

“TÜRKİYE’YE GELEN 6.5 MİLYON AŞIDAN KKTC’YE BİR PAY AKTARILACAKTIR”
Görüşmede Türkiye Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ile ülkede devam eden koronavirüs (Kovid-19) salgın sürecini ve vakalardaki artış konusunu da ele aldıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, “Şu ana kadar Türkiye Cumhuriyeti’nden 40 bin doz aşı almış bulunmaktayız. Bakan’ın bize verdiği bilgiye göre, 6.5 Sinovac milyon aşının Türkiye Cumhuriyeti’ne gelmesi ve bunların süreçlerinin tamamlanmasıyla bu aşılardan KKTC bir pay aktarılacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, ayrıca Türkiye Cumhuriyeti devleti ve yetkililerine, Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda güven ve huzur içinde varlığını sürdürebilmesi için her zaman KKTC’nin yanında olmalarından dolayı teşekkürlerini de iletti.

ÇAVUŞOĞLU: “ÇOK VERİMLİ TOPLANTILAR GERÇEKLEŞTİRDİK”
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, heyeti ile birlikte KKTC’yi bir kez daha ziyaret etmekten mutluluk duyduğunu ifade ederek, “Dün adaya gelir gelmez KKTC Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu, Başbakan Ersan Saner ve Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile görüşmeler yaptık. Bugün ise de ilk önce Cumhurbaşkanı Tatar baş başa ve sonra da heyetler arası çok verimli toplantılar gerçekleştirdik” dedi. 

“TÜM KIBRIS TÜRK HALKININ AŞILANMASI KONUSUNDA HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİZ”
Mevlüt Çavuşoğlu, koronavirüs salgının tüm dünyayı kasıp kavurduğunu, tam bitti derken tekrar 2. aşama ve şimdi de mutasyona uğrayan bir virüs ile dünya toplumlarının karşı karşıya olduğunu ifade etti.
“Böyle bir dönemde gerek TC ve KKTC olarak gereken tedbirleri aldık ve halklarımızın bu süreçte kendilerini güvende hissetmeleri için her türlü adımı attık” diyen Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Biz, Türkiye’de ne yaptıysak kardeş, yavru vatan KKTC’de aynısını yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ziyareti sırasında açılışını yaptığımız 100 yataklı Acil Durum Hastanesi de bunlardan bir tanesidir”
Dünyanın şu an aşılama dönemine girdiğine işaret eden Çavuşoğlu, “Türkiye’ gelen belli bir aşının belli bir oranını Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne gönderiyoruz. Bugüne kadar 40 bin doz aşıyı yavru vatana ulaştırdık.  Önümüzdeki süreçte Türkiye’ye aşı geldikçe Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ve Kıbrıs Türk halkı kardeşlerimize aşıyı ulaştıracağız ve tüm Kıbrıs Türk halkının aşılanması konusunda KKTC hükümetine ve Cumhurbaşkanına her türlü desteği vereceğimizi buradan bir kere daha söylemek istiyorum. Ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da Kıbrıs Türk halkına iletmemi istediği mesajları da budur” dedi.

“KKTC’NİN EKONOMİK KALKINMASI KONUSUNDA HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEK”
KKTC’de hükümetin kurulmasının ardından ekonomik kalkınma konusunda Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC’nin uyumlu bir şekilde çalışacağını ifade eden Çavuşoğlu, Türkiye Cumhuriyeti olarak KKTC’ye ve Kıbrıs Türk halkına her türlü desteği vereceklerini, önemli projeleri hayata geçirmeye devam edeceklerini söyledi.

“EGEMEN EŞİTLİK TEMELİNDE MÜZAKERE OLMASI GEREKİYOR”
Cumhurbaşkanı Tatar ve müzakere heyeti ile Kıbrıs sorunu sürecini enine boyuna ele aldıklarını belirten Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, önümüzdeki süreçte BM’nin gayrı resmi 5+BM toplantısını düzenleme girişimleri yoğunlaştığına işaret ederek şöyle konuştu:
“Gayrı resmi 5+BM toplantısı, bizim fikrimizdi. Bu fikir bizden geldi. Neden? Çünkü Crans Montana’da Kıbrıs sorununun çözümü için yürüttüğümüz müzakerelere sonuçsuz kaldı. Gerek Crans Montana gerekse öncesinde 2017’de Cenevre’deki bir günlük konferansta, bu kürsüden de ‘artık federasyon için son müzakereleri yapıyoruz. Bundan sonraki süreçte federasyon için müzakere yapamamağız’ dedik. Bunu ben de çok söyledim eski Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’da defalarca söyledi. Yani KKTC tarafı da Türkiye tarafı da bunu defalarca söyledi. Ve maalesef Crans Montana başarısız oldu. Neden? Rum kesimi siyasi eşitliği bir tarafa bırakın hiçbir şeyi Kıbrıs Türk halkıyla ve KKTC ile paylaşmak istemediğini gösterdi ve bu tavırlarını bugün de sürdürüyorlar. O zaman siyasi eşitlik olmayacaksa egemen eşitlik olması gerekir demiştik. Bunu daha önce de açıklamıştık.”
“Şimdi tam bu noktadayız” diyen Mevlüt Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
“Federasyon için 52 sene müzakereler yapıldı. Her seferinde Annan Planı’nda, daha öncesi ve sonrasında da olduğu gibi, Rum tarafının bu tutumu sebebiyle müzakereler başarısız oldu. Bu tüketildi. Şimdi egemen eşitlik temelinde müzakere olması gerekiyor. Egemen eşitlik varsa, o zaman iki devlette olabilir. Bugün zaten Kıbrıs adasında iki halk var, iki devlet var. De facto, tanısallarda tanımasalardı bir durum var. Bunun resmîleşmesi gerekiyor. Biz ne diyoruz, diplomasi yolu ile müzakere edilmiş kalıcı bir çözüm istiyoruz. Bugüne kadar ki müzakerelerde başka şeyi müzakere ettiğimiz için bir sonuca varamadık”

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ İLE KKTC ARASINDA KIBRIS KONUSU VE HER KONUDA TAM BİR UYUM VARDIR”
Türkiye Dışişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı Tatar ile yaptıkları görüşmesinde Kıbrıs Türk tarafının bu süreçte atacağı adımları ve ilkesel tutumları ele aldıklarını belirterek, “Cumhurbaşkanı’nın söylediği gibi memnuniyetle ben de söylemek isterim ki Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC arasında bu konuda ve her konuda olduğu gibi tam bir uyum vardır. Ve Kıbrıs Türk halkı son cumhurbaşkanlığı seçimlerde de iki devletli çözüm istediğini verdiği oylarla da göstermiştir, Tatar’ı Cumhurbaşkanı olarak seçmiştir ve kendisine tam yekti vermiştir. Biz de önümüzdeki süreçte bu çerçevede müzakerelerimizi ve toplantılarımızı sürdüreceğiz” dedi.

“ŞEFFAF AÇIK, İLKELİ TUTUMUMUZU SÜRDÜRECEĞİZ”
“Crans Montana’da bir müzakere zemini vardır diye gittik, 11 gün kaldık, bir netice alamadık” diyen Çavuşoğlu, “Gayrı resmi 5+BM toplantısında müzakere için bir zemin var mı yok mu göreceğiz. Biz, hem TC hem de KKTC olarak her platformda düşüncelerimizi samimi şekilde söyledik, ilkesel bir tutum sergiledik. Masada ne söylediysek ikili görüşmelerimizde de aynı şeyi söyledik. Dürüst davrandık. Crans Montana’da olduğu gibi şeffaf, açık, ilkesel tutumuzu 5+1 de de sergileyeceğiz” dedi.

“DOĞU AKDENİZ’DEKİ SORUNUN YÜZDE ELLİSİNİ ÇÖZMÜŞ OLURDUK”
 “Rum tarafı maalesef gücü de zenginliği de maalesef paylaşmak istemiyor” diyen Mevlüt Çavuşoğlu, bunun Doğu Akdeniz’de yaşanan sorunun temel sebeplerinden biri olduğunu söyledi.
Çavuşoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Rum tarafı hidrokarbon zenginliklerini ya da elde edilecek geliri bile paylaşmak istemiyor. O nedenle bu konuda da bugüne kadar bir çözüm bulamadık. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AB’ye Doğu Akdeniz konusunda çok taraflı bir konferans teklifinde bulundu… Tüm Akdeniz ülkelerinin ve hatta Akdeniz’de faaliyet gösteren şirketi olan ülkelerinin katılsın... Kıbrıs’ta da ya her iki taraf katılsın ya da hiçbir taraf katılmasın.. Bizim tercihimiz her iki tarafın da katılması… Hakça paylaşım konusunda bir çözüm bulalım…. Kıbrıs’ta gelir paylaşımı konusunda bir çözüm bulabilirsek Doğu Akdeniz meselesinin de yüzde 50’sini de çözmüş olurduk. Biz, her zaman için hakça paylaşımdan yanayız.”

SORULAR…
Cumhurbaşkanı Tatar, Rum tarafının tutumunun değişmemesi halinde ne olacağına ilişkin soruyu yanıtında, Kıbrıs Türk tarafının, gayrı resmi 5+1 toplantısıyla egemen eşitliğine dayalı, yan yana yaşayan iki devletin iş birliği temelinde bir çözüm bulmak için gideceğini yineleyerek, geçen hafta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığı görüşmede Kıbrıs Türk tarafının bu tutumunu kendisine aktardığını da hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasına şöyle devam etti:
“Demokrasiye saygıları varsa ki her zaman demokrasi şampiyonluğu yapıyorlar, bizim de halkımız adına orada söyleyeceklerimizi dikkate alacaklardır. Guterres de ‘bunu söylemeniz için sizi buraya davet ediyorum’ demiştir. Ancak BM’nin yıllar öncesinde aldığı bir karar var ancak bu kararın herhangi bir netice vermediğini kendisine ifade ettim.”
Cumhurbaşkanı Tatar, “Artık federasyon konuşması yoktur, yan yana yaşayan, egemen eşitliğe dayalı iki devletli çözüm modeli vardır” dedi.
Mevlüt Çavuşoğlu ise aynı soruyla ilgili “Biz bir daha federasyon için müzakere etmeyeceğiz dedik ve bunu gerekçeleri ile anlatıyoruz. Olmayacak bir şeyi müzakere etmenin faydası yok, zaman kaybına tahammülümüz yok” dedi.

“ANASTASİADES’İN İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM İSTEDİĞİNİ BEN ÇOK İYİ BİLİYORUM”
Rum tarafında da farklı görüşler olduğuna işaret eden Mevlüt Çavuşoğlu, “Anastasiades’in iki devletli çözüm istediğini ben çok iyi biliyorum. İşte geçenlerde Başpiskoposun da açıklamaları oldu. Yani sadece bana söylemedi herkese söyledi. Ama bizim farkımız biz her yerde aynı şeyi söylüyoruz dürüst ve ilkeli. Uluslararası Toplum da olmayacak bir şeyi dayatamaz, dayatmamalı. BM Güvenlik Konseyi kararları değişmeyecek şeyler değil ki. Yarın burada gayrı resmi toplantıda herhangi bir konuda müzakere başlayacaksa Güvelik Konseyi Genel Sekreter’e yetki verebilir ve kararı değiştirebilir. Yok efendim böyle istiyoruz deyip KKTC ve Türkiye’ye ve hatta Rum kesimine böyle bir şey dayatamaz.”

“5+1’İN DETAYLARI HENÜZ KESİNELŞMEDİ”
Gayrı resmi 5+1 Kıbrıs zirvesinin nerede ve ne zaman yapılacağıyla ilişkin bir soruya yanıtında Mevlüt Çavuşoğlu, BM Genel Sekreteri’nin ev sahipliğinde yapılacak olan toplantının detaylarının henüz kesinleşmediğini söyledi.
Çavuşoğlu, “İstanbul’da artık BM’nin bölgesel merkezi olmaya başladı. Ancak İstanbul’u diğer ülkeler ya da Rum tarafı kabul etmeyebilir. BM’nin ofisi olan herhangi bir yer olabilir. Biz tabii Avrupa’da olmasını daha yakın diye tercih ederiz ama BM Genel Sekreteri’nin aklında olan New York idi. Ama pandemi şartlarında bu fikir değişir mi göreceğiz. Tarih ve yer konusunda görüş alışverişi var, kesin bir karar yok.”

DOĞU AKDENİZ GAZ FORMU VE AB’NİN TUTUMU
Doğu Akdeniz Gaz Forumu ile ilgili bir soruya da yanıt veren Çavuşoğlu, “Türkiye’nin ve KKTC’nin olmadığı ve haklarının yok sayıldığı hiçbir platformu geçerli değildir, bizi yok sayan girişimlerin bir hükmü yoktur” dedi.
Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel’in Kıbrıs sorunuyla ilgili açıklamalarının hatırlatılması üzerine Mevlüt Çavuşoğlu, “AB kimin adına karar veriyor. AB, biz müsaade ettik diye gözlemci olarak katılıyor. O yüzden burada iki toplum adına, hele hele KKTC adına, AB’nin böyle bir karar verme yetkisi yok. Aynı şekilde deniz yetki alanlarıyla ilgili de AB’nin bir karar verme yetkisi yok. Avrupa Adalet Divanı, AB’nin böyle bir yetkisi olmadığına hüküm vermiştir. Kişisel görüşünü söyleyebilir ama AB üyesi ülkeler ya da yetkilileri karar vermezler” dedi.
AB’nin gayrı resmi 5+BM toplantısında gözlemci olmak istediğine işaret eden Çavuşoğlu, “AB’nin gözlemci olması için ve tarafsız, adil olması gerekiyor. Hep Rum tarafının hakkını kayıtsız şartsız savundular. KKTC’nin hakkını ise yok saydılar. Böyle bir durumda hem gözlemci olarak katılmak istiyorsunuz, hem taraf tutuyorsunuz. Gözlemci olarak peşin hükümlü kararlar veremez, dayatmalarda olamaz, bundan sonra umuyorum daha temkinli açıklamalar yaparlar” dedi.