Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nden gelen gazeteci heyetini kabul ederek görüştü.

Kabuldeki konuşmasında, kendisine yapılan bu anlamlı ziyaretten dolayı duyduğu mutluluğu ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti ile aramızdaki bağların, kendisinin Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra çok önemli bir ivme kazandığını belirtti.

Esas amacımızın, ülkemize ve milli davamıza hizmet etmek olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar adadaki varlığımızda, güvenliğimizde ve umutla toprağımıza bağlanma mücadelemizde Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğinin çok önemli olduğunu dile getirdi.

Bu yıl 48. yıl dönümünü kutlayacağımız 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı ile birlikte KKTC’nin sınırlarının çizildiğini ve bugünlere gelindiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar; ülkemizin Doğu Akdeniz’de Türkiye Cumhuriyeti de dâhil olmak üzere çok önemli bir coğrafyada olduğunu sözlerine ekleyerek Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmaması yolunda birlikte yürüyen Dr. Fazıl Küçük, Rauf Raif Denktaş, Bülent Ecevit, Adnan Menderes ve Fatin Rüştü Zorlu’yu rahmetle andı. 

 

“Ya taksim ya ölüm”

Kıbrıs’ta yaşananların, Türkiye Cumhuriyeti’nde de yankılandığını ve birçok insanın Kıbrıslı Türk soydaşlarına destek vermek amacıyla mitingler düzenlediğini, “ya taksim ya ölüm” sloganları attığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduğunda iki ayrı halkın varlığını, Yunanistan’ın kabul etmediğini belirtti. 

Kıbrıs Türkü’nün çok acılar yaşadığını, evlerinden göç etmek zorunda kaldığını ve insanlık dışı muamelelere maruz bırakıldığını söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, 1974’ten sonra federal temelde bir antlaşma için masaya oturulduğunu fakat Rumlarla Türklerin federallik anlayışlarının farklı olduğunu belirtti. 
Rumların federal temeldeki anlayışının; tek egemenlik çatısı altında, zaman içinde ise adayı bir Yunan Adası’na dönüştürmek için Enosis hayallerini gerçekleştirmek olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Tatar, müzakere süreçlerine her zaman Türkiye Cumhuriyeti’nin destek verdiğini söyleyip yakın geçmişte Annan Planı’nı örnek vererek Rum tarafının bizimle hiçbir ortaklığı kabul etmeyeceği anlaşılınca artık federal temelde bir çözümün mümkün olmayacağını belirtti. 

“Bizim buradaki varlığımızın yegâne teminatı, Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü ve Türk askerinin caydırıcı güç olarak adadaki varlığıdır. Yeni siyaset bunu da kapsamaktadır. 
Buradaki iki halkın yararına olacak şekilde suyu, elektriği ve hidrokarbon kaynaklarını paylaşabiliriz” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, adaya birçok yatırımın yapıldığını ve turizmde önemli mesafelerin katedildiğini belirtti. 

Cumhurbaşkanı Tatar, adadaki bütün bölgelerin çok değerli olduğunu ve turizm açısından potansiyelinin yüksek olduğunu dile getirerek 144 farklı ülkeden eğitim almak için KKTC’ ye gelen öğrencilerin de eğitim ve turizm sektörüne ivme kazandırdığını sözlerine ekledi. 

Pandemi döneminde bazı zorlukların yaşandığını ve sonrasında gelen ekonomik kriz ve Rusya-Ukrayna savaşının da bu zorluklara eklendiğini fakat bütün bunların yavaş yavaş aşıldığını belirten Cumhurbaşkanı Tatar, geleceğe umutla bakmaya başlayacağımızı söyledi. 

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, karşı tarafa bizim varlığımızı bir kez daha hatırlattığı için teşekkürlerini sunan Cumhurbaşkanı Tatar, özellikle milli günlerde Rum tarafının sürekli Kıbrıs’ın bir Helen Adası olduğunu, Yunanistan’ın bir parçası olduğunu ve bu hedeflerine ulaşacaklarını söylediklerini dile getirdi. 


“Bu adanın sahibi belli, tarihi belli, hak ve hukuku bellidir”


Rum tarafının sınırlarının Girne değil de İstanbul olacağı söylemlerinin üzerine Cumhurbaşkanı Tatar şöyle devam etti; “Bu düşünceler absürttür. Böyle bir şeyin olamayacağı aşikârdır. Kıbrıs’ta iki devlet vardır. Türkiye Cumhuriyeti, bu adanın geçmişinde de geleceğinde de söz sahibidir ve bu iki devletli çözüm önerisine de destek vermektedir. 

Mademki federal temelde bir antlaşma 50 sene sonra dahi netice vermedi, bütün o yapılan görüşmelerin hepsi tüketildi. Türkiye Cumhuriyeti taraftır. ‘Kıbrıs, Kıbrıslılarındır’ diye bir söylem yoktur. Bu, esasta Rum tarafına hizmet eder. Bu adanın sahibi belli, tarihi belli, hak ve hukuku bellidir. Bu adada barış ve huzur için elimizden geleni yapıyoruz.”

“Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle ekonomik yapının güçlenmesi ve halkımızın burada varlığını sürdürmesi en büyük hedefimizdir” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, dijital dönüşümden sonra Kıbrıs’ın değerinin arttığını ifade etti.

Türk dünyasındaki gelişmeleri takip ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhuriyeti’nin ülkemiz için canla başla çalıştığını ve her toplantıda Kıbrıs Türklerini de aralarında görmek istediklerini sözlerine ekledi. 

Yeni siyasetimizde alnımızın açık olduğunu ve bizi kimsenin Anadolu’dan kopartamayacağını belirten Cumhurbaşkanı Tatar; “Bizim muhatabımız, Türkiye Cumhuriyeti’dir” dedi.

Kimsenin, Kıbrıs Türkü’nü göz ardı edemeyeceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, ülkemizde büyük başarılara imza atan sporcuların bulunduğunu ve bunun gurur verici olduğunu söyledi.