Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar, Lefkoşa Concorde Tower'da basın resepsiyonu düzenleyerek basın mensuplarıyla bir araya geldi.
Resepsiyonda, Cumhurbaşkanlığı'nda ikinci yılını tamamlayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar’ın çalışmaları hakkında sunum yapıldı.

Cumhurbaşkanı Tatar yaptığı konuşmada 2022 yılının, KKTC’nin daha iyi noktalara gelebilmesi için birlikte çalışıldığı, uğraş verildiği, gönül birliği içerisinde birtakım başarılara imza atıldığı bir yıl olduğunu kaydederek 2023 yılının; Kıbrıs Türk halkı, KKTC, Anavatan Türkiye, tüm Türk Dünyası ve insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi. 
2022 yılının en büyük acısının, Ukrayna-Rusya Savaşı dolayısıyla hayatını kaybedenler, acı çekenler, göç yaşayanlar olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar bütün bu olayların, Kıbrıs Türkü’nün bu topraklarda 1974’e kadar yaşadığı acıları hatırlattığını, şu anda yürütülen siyasetin 1974 öncesine dönmemek adına olduğunu kaydetti.
İki egemen eşit devletin iş birliğine dayalı bir antlaşmayı savunan yeni siyasetin bu yılki en büyük başarısının, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm kurum ve kuruluşlarının tam desteğinin alınması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, yıl içerisinde iki önemli adımın, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın New York’ta BM 77. Genel Kurulu’nda Kıbrıs Türkü’nün sesini duyurduğu konuşma ve ardından Türk Devletleri Teşkilatı’nda KKTC’nin statüsünün gözlemci üye olarak oy birliğiyle kabul edilmesi olduğunu aktardı. 

 “Bu işin geri dönüşü yoktur”

Cumhurbaşkanı Tatar, atılan tüm adımlarla artık bu noktadan geri dönüş olmadığı mesajını verdiklerini belirtip Kıbrıs’ta iki devletliliğin kökleşmesinin önemine vurgu yaparak iki devletin birbirini tanıması ve birbiriyle iş birliğine girmesi halinde Kıbrıs’ta bir antlaşmanın olabileceğini, bütün dünyaya haykırmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

Güney Kıbrıs’taki seçimlerde şu anda gözde olarak görülen eski Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis’in manifestosunda yer alan “Türkiye’nin garantörlüğünün son bulması, Türk askerinin adadan gitmesi, hiç bir devletin müdahale hakkının olmaması” gibi maddelere değinen Cumhurbaşkanı Tatar, 1960 Antlaşmaları’nda Kıbrıs Türkü’nün hakkının kazanılması için uğraşanların emeğini asla unutmayacaklarını ifade ederek bugünlere gelinmesinin ve Kıbrıs Türk halkının huzurlu bir geleceğe kavuşmasının hiç kolay olmadığını dile getirdi. 

“Çok şehitler verdik, soykırımlardan geçtik ve başardık. Şimdi Doğu Akdeniz’de bir devlet sahibiyiz. O devletin adı KKTC’dir” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, son iki gündür Ankara’da yaptığı temasları ve temasların getirdiği kazanımlar hakkında ise Türkiye’deki medyanın, bu görüşmeleri yakından takip etmesi ve halkı bilgilendirmesi sonucunda KKTC’ye her alanda ilginin ve turist, öğrenci, yatırımcı akışının günden güne arttığı bilgisini paylaşıp KKTC Cumhurbaşkanı olarak Türkiye Cumhuriyeti ile aramızdaki bağları pekiştirmenin, kendisinin görevi olduğuna dikkati çekti. 

“Çeşitli projelerle herkesi kucaklamaya çalışıyoruz”

Cumhurbaşkanı Tatar, birlik ve beraberlik içerisinde bu mücadeleyi vermek için Cumhurbaşkanlığı’nda çeşitli projelerle herkesi kucaklamaya, insanlara dokunmaya çalıştıklarının altını çizerek; “Kıbrıs Türk halkının değerleriyle bu çalışmaları yapmanın huzuru ve mutluluğu içerisindeyiz” dedi. 

Bütün bu çalışmaları yapabilmek için inanmak ve sevmek gerektiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Tatar, kendisine yapılan eleştirilere de değindi. Cumhurbaşkanı Tatar; “Bütün bunları göğüslemek, hazmetmek, bunlara göre hareket etmek bana yakışandır. O nedenle ben gülüp geçiyorum” ifadelerini kullandı.

Eşi Sibel Tatar’ın da iki yıl boyunca kendisiyle birlikte çok yoğun çalıştığını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, eşi Sibel Tatar’a tüm bu çalışmalarından dolayı teşekkür etti. 
Özellikle ülkedeki ihtiyaçlı ailelere, çocuklara ve engellilere dokunan projeler gerçekleştirdiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Tatar; “Bize düşen, bu anlayışla bu heyecanla çalışmalarımıza devam etmektir. Biz huzurluyuz, mutluyuz, vicdanımız rahattır. Halkımız için, üzerinde titrediğimiz KKTC için çok çalışıyoruz, çok mücadele ediyoruz” diyerek resepsiyona katılan herkese teşekkürlerini sundu.