Cumhurbaşkanı Ersin Tatar törende yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının en mutlu günlerinden birinin 15 Kasım 1983 olduğunu belirterek onurlu bir varoluş mücadelesi ve eşsiz fedakarlıklarla kurulan KKTC’nin yıl dönümünün büyük coşku ile kutlandığını söyledi.

Böylesine güzel bir coşku yaşarken, geleceğe daha emin adımlarla yürüyebilmek için geçmişten bu yana yaşananların muhasebesinin doğru yapılması gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar, kutsal ve milli mücadele yolunda sarsılmadan ilerlemek gerektiğini kaydetti.

“Kıbrıs Türk halkı olarak bugün başımız dik ve onurlu bir şekilde kendi vatanımızda özgürce yaşayabiliyorsak, bunu her türlü bedeli gözünü kırpmadan ödeyen kahraman halkımıza, aziz şehitlerimize, gazilerimize, ulusal kahramanlarımıza, Dr. Fazıl Küçük’ten Rauf Raif Denktaş’a kadar uzanan şanlı ecdadımıza ve Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’ne borçluyuz” diyen Cumhurbaşkanı Tatar; Rum tarafının Kıbrıs Türkü’ne haklarını gasp ettiği Kıbrıs Cumhuriyeti’ne dönüş çağrısı yaptığını belirterek Kıbrıs Türkü’nü zamanla asimile etmeyi hayal ettiklerini vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar; “Bu hayal nedeni ile yıllardır süren müzakerelerde tüm önerileri reddettikleri gibi, Kıbrıs müzakere tarihinde ilk kez eş zamanlı ve ayrı ayrı referanduma götürülen Annan Planı’nı da reddettiler. 2008’de başlayan süreç, 2017 Temmuz ayında Crans Montana’da çökerken, Rum tarafı eşitliği reddetmiş, sıfır asker sıfır garanti ve Rum hakimiyetinde bir devlete dönecek olan bir çözüm şeklini ısrarla talep etmeye devam etmişlerdir” dedi.

Kıbrıs müzakerelerinde yıllardır sürdürülen federasyon zemininin artık tükendiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar; egemen eşitliğin ve eşit siyasi statünün kabul edilmeden bir müzakere sürecine girilmeyeceğini söyledi. Kıbrıs’ta adil ve sürdürülebilir bir çözümün hali hazırda var olan iki devlet gerçeğine, iki tarafın egemen eşitliğine dayalı olarak gerçekleştirilebileceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar; “Kıbrıs Türk halkının özgür iradesi ile seçilmiş bir Cumhurbaşkanı olarak Kıbrıs’ta yeni sorunlara ve belirsiz bir geleceğe adım atmak yerine, adada ve ada etrafında olan sorunlara çözüm üretebilecek yeni vizyonumuz ile yeni bir dönemin kapısını açmış bulunmaktayız” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar, bu yıl gerçekleştirilen 5+1 formatındaki gayriresmi Kıbrıs toplantısında BM’ye kalıcı çözüm için 6 maddeden oluşan bir öneri sunduğunu belirterek bu öneri ile birlikte müzakere masasına ilk defa egemen, eşit, iki ayrı devletin varlığını ve kurumsal iş birliğine dayalı çözüm önerisini de koyduklarını söyledi. Anavatan Türkiye’nin de desteği ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilelebet yaşayacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Kıbrıs Türk halkı adına teşekkür etti.

Maraş açılımının Kıbrıs meselesine yeni bir boyut kazandırdığını da söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar; “Maraş bizim egemenliğimizdedir ve KKTC toprağıdır. Bu açılım Kıbrıs konusunun dönüm noktalarından olurken Kapalı Maraş’ın bir bölümü askeri statüden çıkartılmış ve hak sahiplerine mallarını geri alma yolu açılmıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs’ta kritik gelişmeler yaşanırken Doğu Akdeniz’in hidrokarbon kaynakları üzerinden bir mücadeleye dönüştüğünü ve buradaki ana hedefin, Türk egemenliğinin temel noktalarından biri olan KKTC’yi tasfiye edip Anavatan Türkiye’yi Doğu Akdeniz’den uzaklaştırmak olduğunu söyledi.

Gerginliğin ana nedenlerinden birinin de Rum-Yunan ikilisinin olumsuz tutumları nedeni ile silahlanma faaliyetlerine devam etmeleri olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar;  “Kıbrıs Türk halkı olarak Kıbrıs Adası’nı çevreleyen denizlerdeki haklarımıza sahip çıkmak kararlılığı içerisindeyiz. Egemen eşitlik temelinde hidrokarbon zenginliklerinden yaralanma konusunda Güney Kıbrıs’taki komşumuza yaptığımız iş birliği önerimizi bu vesile ile bir kez daha tekrarlıyorum” dedi.

Doğu Akdeniz’de Türkiye ve KKTC’yi dışlayan hiçbir girişimin başarı şansı olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, meşru hakların sonuna kadar savunulacağını kaydetti ve KKTC’nin ilelebet yaşatılması için sonuna kadar çalışacaklarını dile getirdi.