Cumhurbaşkanı Tatar’ın mesajı şöyle;

“Türk ulusunun ve kahraman Türk ordusunun, Anadolu’yu işgal eden emperyalist güçlere karşı verdiği Kurtuluş Savaşı’nın ilk kıvılcımını yakan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, 19 Mayıs 1919 tarihinde Millî Mücadele'yi başlatmak üzere Samsun'a ayak basması; Türkiye Cumhuriyeti'nin tarihindeki en önemli dönüm noktalarından biri olmuştur.

Kurtuluş Savaşı ve direnişinin ateşi, 19 Mayıs 1919’da Samsun’da parlarken, bu direniş dalga dalga bütün Anadolu’ya yayılmış, gerçekleşen büyük zafer sonucunda da işgalci emperyalist güçler Anadolu’dan atılırken, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu sağlanmıştır.   

Atatürk’ün, kurtuluşun işaret fişeğini yakması ve hürriyet aşkıyla sergilediği liderlik ve cesaret; Türk milletinin, egemenlik, özgürlük ve bağımsızlığından hiçbir hâl ve koşulda vazgeçmeyeceğinin en büyük göstergesi olmuş, emperyalist güçler başta olmak üzere bütün dünya, Türk ulusunun esaret altında yaşayamayacağını idrak etmiştir.

Anadolu’yu işgal eden güçlere karşı kazanılan büyük zaferin sadece bölgesel değil, küresel ölçekte politik yansımaları olmuş, esir ve mazlum uluslara ışık tutarken; Kıbrıs Türk halkının ulusal mücadelesi ile direnişine de güç ve ilham kaynağı olmuştur. 

On bir yıl boyunca en zor ve en ağır koşullar altında göçmen çadırlarında yaşayan, utanç barikatlarında işkencelere tabi tutularak açlığa ve yoksulluğa itilen Kıbrıs Türk halkı, Kurtuluş Savaşı’ndan aldığı güç ve Anavatan Türkiye’nin büyük desteğiyle yıllar yılı faşist EOKA saldırılarına karşı direnerek boyun eğmemiş ve esir olmamıştır.

Bugün kendi egemen devletimizde hür bir halk olarak güvenlik içerisinde yaşamamızı, yıllar yılı verdiğimiz kutsal mücadeleye borçluyuz.
 

Her fırsatta altını çizdiğim üzere; Kıbrıs Türk tarafı olarak Kıbrıs’ta müzakere yolu ile adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir antlaşmadan yanayız. Lâkin, bunun için mevcut iki tarafın egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün kabul edilmesi gerekmektedir. 

Adanın tarihsel ve güncel koşulları göz önünde bulundurulduğunda, en gerçekçi ve sürdürülebilir çözüm yolu budur. Bu siyasetimize her koşulda sahip çıkmak; hem bu ülkede onurlu bir yaşam için toprağa düşen şehitlerimize hem de gelecek nesillere karşı en büyük borcumuzdur.


Bu düşüncelerle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı büyük bir inanç ve coşkuyla kutlarken, ayrılmaz bir parçası olmakla gurur duyduğumuz büyük Türk ulusuna, kıvançta ve tasada her zaman yanımızda olan Anavatan Türkiye ile kurtarıcımız şanlı Türk Silahlı Kuvvetleri’ne, halkımızın şükran duygularını sunar, aziz şehitlerimizi minnetle anarken, gazilerimizi ve kahraman halkımızı saygıyla selamlıyorum.”