Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Çanakkale Zaferi ve 18 Mart Şehitleri Anma Günü mesajı: “Dünya tarihini değiştiren bu büyük zafer, Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine de ilham ve güç kaynağı olmuştur
“Türk ulusu ile kahraman Türk askerinin, dünyanın ve emperyalist güçlerin işgalci ordularına karşı kazandığı Çanakkale Zaferi’nin 107. yıl dönümündeyiz. Çanakkale’de yüz binlerce vatan evladı, Türklüğün onuru ve şerefi ile özgürlük ve bağımsızlık uğruna toprağa düşerken, Türk ulusunun esaret altına girmeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir.
Türk ulusunun kaderini değiştiren Çanakkale Zaferi, Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki İstiklâl Savaşı’nın ilk kıvılcımını oluştururken, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna giden yolun da temellerini oluşturmuştur.
Dünya tarihini değiştiren bu büyük zafer, esir uluslara ve mazlum halklara umut ve ışık olurken, Kıbrıs Türk halkının özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine de ilham ve güç kaynağı olmuştur.
Bu büyük zaferden ilham ve güç alan Kıbrıs Türk halkı, vatan bildiği bu topraklarda her türlü zorluğa rağmen, Anavatan Türkiye’nin yardım ve desteğiyle devletini, özgürlüğünü ve egemenliğini korumak için büyük bir mücadele vermektedir.
Bir asırdan bu yana devam eden bu kutsal mücadelede evlatlarımız, Çanakkale’de olduğu gibi toprağa düşmüş, bu topraklar kan ve canla vatan yapılmıştır. Bugün kendi vatanımızda, kendi egemen devletimizin çatısı altında özgür olarak yaşıyorsak bunu; halkımızın direnişine, mücahit ile Mehmetçiğe ve aziz şehitlerimize borçluyuz.
Borcumuz da; vatanı devleti, özgürlüğü ve egemenliği korumaktır. Şehitlerimizin emaneti olan bu değerleri, her ne pahasına olursa olsun koruyacak ve yaşatacağız. Tüm dünya da bunu böyle bilmelidir.
Halkımızın verdiği büyük mücadele sonrasında hedefimiz; Kıbrıs’ta adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir antlaşmaya ulaşmaktır. Kıbrıs konusuyla ilgili olarak federal temele dayalı bir antlaşmaya ulaşabilmek için 1968 yılında başlayan ve uzun yıllar devam eden müzakere süreci, Rum tarafının olumsuz tutumuyla olumlu bir sonuca ulaşamazken; özellikle Annan Planı referandumu ve Crans Montana müzakerelerinde yaşananlar, federal temele dayalı bir antlaşmanın mümkün olamayacağını gözler önüne sermiştir. Rum tarafının federasyon anlayışı; Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırmayı, Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmayı ve halkımızı azınlık yapmayı içermektedir. Bunları da kabul etmemiz mümkün değildir. Bugün Ukrayna’da yaşananlar, Türkiye’nin garantörlüğünün bizim için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Gerçekleri dikkate alarak Kıbrıs’ın ve bölgenin yararına olacak egemen eşit iki ayrı devletin varlığına dayalı çözüm önerimizi ilk kez Cenevre’de müzakere masasına koyarken, Rum tarafına diyalog çağrılarımız da devam etmektedir. Temennimiz ve beklentimiz, Rum tarafının diyalog çağrılarımıza olumlu yanıt vermesidir.
Bu duygu ve düşüncelerle Çanakkale Zaferi’nin 107. yıl dönümünde aziz şehitlerimizi bir kez daha minnet ve rahmetle anarken, gazilerimizi de saygı ve hürmetle selamlıyorum.”