Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, “Kadın Kadının Yurdudur” festivalinin açılışında vurguladı
“Kadınlar, kararlılıkları, çalışkanlıkları ve cesaretleriyle öncelikle ailelerini, sonra da işlerini, şehirlerini, bölgeyi ve ülkeyi ayağa kaldıracaklardır”
Fotoğraflar
GİKAD’ın organize ettiği ve Hataylı depremzede üreten kadınların buluştuğu “Kadın Kadının Yurdudur” festivalinin açış konuşmasını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın eşi Sibel Tatar, 6 Şubat tarihinde Türkiye’yi sarsan deprem felaketinin açtığı yaraların, birlik, beraberlik ve dayanışma ruhuyla sarılabileceğine dikkat çekerek, “Kıbrıs Türk Halkı, depremde kaybettiği kardeşleriyle vatandaşlarının ortak acısını yüreğinde hissetmektedir” şeklinde konuştu.
Hataylı depremzede üretici kadınlara hitaben, “Kadın, kadının yurdudur. Bizler de birbirimizin yurduyuz. Sizlerde yurdunuza hoş geldiniz” diye konuşan Sibel Tatar, Hataylı depremzede üretici kadınlara buluşmaktan ötürü hüznü ve mutluluğu eş zamanlı yaşadığını vurgulayarak, depremde Kıbrıslı Türk onlarca yurttaşımızın da yaşamını yitirdiğini anımsattı.
Türkiye’nin tasası, üzüntüsü, acısı, keder ve sevincini kendisininkiyle özdeş tutan Kıbrıs Türk Halkı’nın depremde yitirilen Türkiyeli kardeşlerimizle Melekler Takımı’nın acısını yüreğinde derinden hissettiğine dikkat çeken Sibel Tatar, şunları ifade etti: “Kıbrıs Türk Halkı, bir taraftan 6 Şubat tarihinde meydana gelen deprem felaketinde hayatlarını kaybeden kardeşlerinin acılarını yüreğinde hissederken diğer taraftan da aynı tarihte deprem bölgesinde olup da hayatlarını kaybeden KKTC vatandaşlarının da üzüntüsünü derinden yaşamaktadır. Adıyaman’da bulunan Gazimağusa Türk Maarif Koleji yıldız erkek ve kız takımlarından oluşan 39 kişilik kafileden 35 kişinin hayatlarını kaybetmeleri; hepimizde unutulmaz acılara sebep olmuştur. 6 Şubat tarihinden günümüze değin geçen süre zarfında en çok ihtiyacımız olan şeyin birlik, beraberlik ve dayanışma olduğunu gördük. Kayıpları geri getirmek mümkün olmasa da yaralarımızı ancak dayanışma ruhu içinde sarabiliriz”
Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan ve Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden kabul edilen Hatay’ın tarihsel ve kültürel zenginliğinin her alanda olduğu gibi mutfağına da yansıdığını belirten Sibel Tatar, Hatay mutfağının Roma, Arap, Osmanlı mutfaklarından etkilense de tarihsel birikimi ve kültür zenginliği sayesinde kendine özgü bir mutfak kültürü yarattığını dile getirerek Hatay mutfağının 600’ün üzerinde yemek çeşidi ile UNESCO tarafından gastronomi şehri unvanı aldığını kaydetti.
Hatay mutfak kültürünün, mutfak araç gereçlerinin ve yöresel tariflerin korunarak nesilden nesle aktarımının öneminin altını konuşmasında çizen Sibel Tatar, kendisinin öncülüğünde çalışmaları süren Gelenekten Geleceğe Kıbrıs Mutfağı isimli gastronomi kitabının da bu bağlamda ne denli önemli olduğuna değindi.
Teşvikler, krediler, eğitimler ve oluşturulacak politikalar ile Kıbrıs gastronomisinin de Kıbrıs turizmine kazandırılarak Kıbrıs turizminin önemli bir parçası olması gerektiğini dile getiren Sibel Tatar, kadın dayanışmasının ve cesaretinin yarattığı önemli potansiyele vurgu yaparak “Kadınlar, kararlılıkları, çalışkanlıkları cesaretleri, güçlü duruşları ile öncelikle ailelerini, sonra işlerini şehirlerini, bölgeyi ve ülkeyi ayağa kaldırabilecek potansiyele sahiptirler. Kadın, kadının yurdudur, yaslandığı dağıdır, tutunduğu dalıdır. Gün, bir olma, beraber olmak, kenetlenme ve aynı hissiyatla kucaklaşma günüdür” şeklinde konuştu.
“Kadın Kadının Yurdudur” festivaline emek veren herkese teşekkürlerini ileten Sibel Tatar, depremde yitirdiğimiz tüm kardeşlerimiz ve vatandaşlarıma Allah’tan rahmet dileyerek konuşmasını sonlandırdı.