Kayıp şahıslarla ilgili tüm görev ve sorumluluklarımızı eksiksiz bir şekilde yerine getirmeye devam ediyoruz. Hem Kıbrıslı Türk hem de Kıbrıslı Rum kayıpların bulunarak ailelerine teslim edilmesi sürecinde, Kıbrıs Türk tarafı olarak Kayıp Şahıslar Komitesi'ne desteğimiz devam etmektedir.
Makamlarımız, ayrıca, KŞK'nın kayıpların bulunması muhtemel tüm gömü yerlerine erişimini sağlamak maksadıyla iş birliğini de sürdürmektedir. Bu iş birliğinin sonucunda, 2006'da başlayan programına uygun bir şekilde yürüttüğü çalışmalar kapmasında KŞK kazı ekipleri, 1105'i sivil bölge, 79'u ise askeri bölge olmak üzere, KKTC'de 1184 ayrı yerde kazı yapabilmiştir. KŞK'nın Güney'de yaptığı kazı sayısı ise 271 sivil ve 2 askeri bölge, yani 273 yer ile sınırlıdır. Kazılar, KŞK'nın hazırladığı iş programına göre gerçekleşmektedir. KŞK'ya finansal destek vermeye de devam ediyoruz.
Bugüne kadar KŞK, 291 Kıbrıslı Türk kayıp şahsın yanı sıra, 733 Kıbrıslı Rum kayıp şahsı kimliklendirip ailelerine teslim etmiştir. KŞK'nın kayıp şahısları kimliklendirmesinin ardından ilgili şahısların vaka dosyaları Polis Genel Müdürlüğü’müz bünyesinde görev ifa eden Kayıp Şahıslar Birimi'ne iletilmekte ve bu birim soruşturma başlatmaktadır. Birimin hazırladığı soruşturma dosyası daha sonra Başsavcılığımız tarafından gözden geçirilmekte ve tamamlanan soruşturmalara ilişkin her kaybın ailesine iletilmek üzere bir dosya notu tanzim edilmektedir. Bugüne kadar KŞK tarafından iletilen 711 vaka dosyasından 485'i Kayıp Şahıslar Birimi tarafından soruşturularak Başsavcılık’a iletilmiş, Başsavcılık ise 374 dosya ile ilgili soruşturmasını tamamlamıştır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin almış olduğu kararların icrasını denetleme gündemi ile 8-10 Mart 2022 tarihlerinde toplanan Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin Strazburg'ta gerçekleşen toplantısında ülkemizi ilgilendiren kayıp şahıslar konulu davalar da ele alınmıştır. Toplantıda alınan kararda, KŞK'ya yapmakta olduğumuz katkıya yer verilmiş, Kayıp Şahıslar Birimi'nin yürüttüğü soruşturmalardaki gelişme de not edilmiştir. İnsancıl bir konu olan kayıp şahıslar konusunda katkı koymaya, ilgili makamlarımızla tam uyum içerisinde, iyi niyetle devam edeceğiz.
Diğer yandan Rum tarafı, hem Strazburg'taki toplantı öncesinde dağıtmış olduğu ve daha sonra Rum basınına yansıyan belge hem de toplantı sırasında yapmış olduğu müdahaleyle böylesine insancıl bir konuyu dahi propaganda malzemesi olarak kullanmaya devam etmiş, bu çerçevede KŞK tarafından yürütülmekte olan faaliyetlere de gölge düşürmeye çalışmıştır. Rum tarafının mesnetsiz iddiaları, KŞK'nın etkin çalışabilmesini teminen tüm gömü yerlerine erişim ve ilgili bilgilerin paylaşılması yönündeki kararlılığımızı etkilemeyecektir.
Ayrıca, Rum tarafınca sıkça gündeme getirilen Türk tarafının arşivlerini açmadığı iddiaları ile dünya kamuoyunu ve kayıp ailelerini yanıltmaya devam etmektedir. Halbuki, olası gömü yerleri ile ilgili bilgileri 1997 anlaşması çerçevesinde paylaşılmıştı. KŞK'nın spesifik bir bilgi talep etmesi durumunda bu talep tüm ilgili makamlarımızın katılımı ile oluşturulan Arşiv Birimi tarafından cevaplandırılmaktadır. Bu çerçevede, KŞK Kıbrıslı Türk Üye Ofisi'ne bugüne kadar 158 farklı bölgede inceleme yapabilmesi için arşivlerdeki 1974 hava fotoğraflarına erişim olanağı tanınmıştır.
Rum tarafına çağrımız, bu tür platformlarda propaganda yaparak mesnetsiz iddialar ileri sürmek ve KŞK ile BM'nin gizli bilgilerini sızdırmak yerine, kayıpların bulunması ve kazıların zamanlı bir şekilde yapılabilmesi için KŞK'ya gerekli katkıyı koyması yönündedir.
KŞK'dan ise beklentimiz, Rum tarafının siyasi baskılarına boyun eğmeden, tarafsız bir şekilde, görev yönergesinde belirtilen amaçlarına ulaşmaya devam etmesidir. Bu bağlamda, gömü yeri olduğu bilinen her yerde kazıların daha fazla vakit kaybetmeksizin gerçekleşmesi elzemdir. Şunu da hatırlatmakta yarar vardır ki, kayıp şahıslar meselesine istatistiki verileri ön planda tutarak yaklaşmak, KŞK'nın insancıl görevi ve tarafsızlığı ile bağdaşmamaktadır.