KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, BM Genel Sekreteri Guterres ile görüşmesinden sonra NTV canlı yayınına bağlanarak açıklamalarda bulundu; "Türkiye'nin Desteği İle Güçlüyüz"
“TÜRKİYE’NİN DESTEĞİ İLE GÜÇLÜYÜZ”
NTV canlı yayınında açıklamalarda bulunan ve soruları yanıtlayan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Kıbrıs meselesindeki sorunları çok iyi bildiğini dile getirdi. Kıbrıs Türk halkına yapılan haksızlıkları genel sekreterin iyi bildiğini; Rum tarafının ortaya koyduğu statükonun ve Crans Montana sürecinden devam edilmesi gerektiği önerisinin gerçekçi olmadığını anlattığını ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar tek gerçeğin, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitliğinin ve geçmişten gelen haklarının kabul edilmesi olduğunu söylediğini kaydetti.
Rumların federal temelde bir çözüm istediğini, Kıbrıslı Türklerin asla Rumlara yama olmayacağını, onların niyetinin Kıbrıs Türklerini ortadan kaldırmak olduğunu ve bizim bunları asla kabul etmeyeceğimizi belirttiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar sözlerini şöyle sürdürdü; “Bizim en güçlü yanımız Türkiye Cumhuriyeti’nin bizim yeni siyasetimize verdiği destektir. Biz büyük bir haksızlıkla karşı karşıyayız. Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş; BM koridorlarında bağımsızlık ve özgürlük için mücadele etmiştir. Şu anda benim ekibimde o dönemde Kurucu Cumhurbaşkanımızla birlikte mücadele eden kişiler vardır. Ne kadar zor süreçlerden geçtiklerini herkes biliyor. 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı ile Kıbrıs’ta yeni bir dönem başlamış oldu. O da; Kıbrıs Türk halkının kuzeyde, bağımsız, özgür yaşayabilme imkanını bulmasıdır. O günden bugüne kadar adada kan dökülmemiş, herhangi bir çatışma olmamış ve Kıbrıs’ta barış ve huzur başlamış ve bugünlere kadar gelinmiştir. Güneyde Kıbrıslı Rumların, Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında sözde adadın bütün idaresini ele almış gibi yansıtması, Kıbrıslı Türklere karşı yapılan bir haksızlıktır ve bunun kabul edilebilir bir yanı da yoktur. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasında da dediği gibi, Rum lider gelip burada konuşma yapabiliyor ama Türk lider konuşma yapamıyor. Türk liderle resmi anlamda görüşme yapılamıyor. Biz bunu Türkiye’nin desteğiyle BM Genel Sekreteri’ne anlatacağız ve dünyanın her yerinde biz bu mücadeleyi sürdürüyoruz ve sürdürmekte de kararlıyız. Türk Evi’nin açılışında bir konuşma yaptım ve dünyanın her yerinde bizimle bu mücadeleyi vermek için yanımızda olan bütün yetkililere teşekkür ettim. Çünkü bu büyük bir ulusal meseledir. Doğu Akdeniz de fevkalade önemlidir. Hem Rumları, hem Yunanlıları hem de farklı ülkeleri ilgilendiren uluslararası bir sorundur. Muhalifler, ‘Kıbrıs meselesi Kıbrıs’ta çözülür, bu bizim meselemizdir’ diyerek yanlış düşünceler içine girmişlerdir. Ben, Türkiye’nin desteğiyle bu siyaseti savunmaktan dolayı mutluyum ve bu bakımdan da kendimi güçlü hissediyorum.”
“GERÇEKLER ER VEYA GEÇ GÖRÜLECEKTİR”
Rum tarafıyla herhangi bir görüşme yapılıp yapılmadığının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Tatar; böyle bir görüşmenin olmadığını, pazartesi günü yapılacak olan üçlü görüşmede bir araya gelineceğini dile getirdi. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve Anastasiadis ile yapacağı görüşmede 50 yıldır tartışılmakta olan Kıbrıs meselesinin, diyaloğun kopmaması için her türlü çabanın gösterildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar; üçlü görüşmede de asla pozisyonumuzdan bir adım geri atmayacağımızı, hakkımızı talep ettiğimizi ve yan yana yaşayan iki ayrı egemen eşit devletin iş birliğiyle ancak Kıbrıs’ta bir anlaşma olabileceğini defalarca tekrarladığını dile getirdi.
“KIBRIS’TA İKİ AYRI DEVLET VARDIR”
Cumhurbaşkanı Tatar; “Avrupa Birliği içinde federal bağlamda bir anlaşmanın olacağı, bu şekilde Türkiye ile bağlarımızın kopartılacağı oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz de kapsamlı, adil bir çözüm istiyoruz fakat bu çözüm mutlaka yan yana yaşayan iki ayrı egemen eşit ve bağımsız devletten oluşmalıdır. Kıbrıs’ta iki ayrı devlet vardır. Şu anda biz özgürlük içinde yaşamaktayız. Onların dediği gibi bir anlaşma olursa sonumuz gelir. Böyle bir şeye izin vermeyiz. Onurlu siyaset bunu gerektirir. Biz bu siyaseti sonuna kadar savunuyoruz. Kıbrıs Türk halkının beklentileri en az Rumlar kadar meşrudur. Adada çözüm için Rum tarafından herhangi somut bir adım atılmamıştır. Karşı taraftan hep yuvarlak cevaplar alıyoruz. Türk Evi’nin açılışında yanımda duran Başpiskopos’a, iyi niyetli bir davete icabet ettiği için yapmadıkları kalmadı. Rum tarafındaki okullarda, içinde Atatürk resmi bulunan kitapların sayfalarını yırttılar, toplattılar. Karşımızdaki zihniyet budur. Biz yine de diyalogdan kaçmıyoruz. Bizim şartlarımıza bağlı olarak her türlü görüşmeye açığız” dedi.
“1974 ÖNCESİNE DÖNÜLEMEZ”
Kıbrıs’ın gerçeklerini er veya geç herkesin görmesi gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Ersin Tatar; Kıbrıs’ta çok acı bir tarihin var olduğunu, artık önümüze bakmamız gerektiğini ve adil bir çözüm için 1974 öncesi çatışma koşullarına tekrar dönmemek için Türk askerinin varlığının ve Türkiye’nin garantörlüğünün devam etmesi gerektiğini söyledi ve ekledi; “Tekrar söylüyorum; yan yana yaşayan egemen eşitliğe dayalı iki ayrı devlet politikamızı anlatmaya devam edeceğiz. Asla geri adım atmayacağız.” Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türk Evi’nde KKTC ofisinin de bulunmasının mutluluk verici olduğunu ve burada yapılacak olan çalışmaların KKTC halkı için hayırlara vesile olmasını temenni ederek konuşmasını sonlandırdı.