KKTC Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden açıklama;
“Sn. Erhürman Kıbrıs konusundaki bilgisizliğini gidermeli”
KKTC Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla İlişikliler Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, CTP Genel Başkanı Sn. Tufan Erhürman’ın, Cumhurbaşkanı Sn. Ersin Tatar’a yönelik gerçek dışı iddialarına yanıt verildi. Yapılan açıklamada şöyle denildi;
“Kıbrıs konusuyla ilgili gayri resmi 5+BM toplantısına yönelik hazırlıklar devam ederken, çok kritik gelişmeler de yaşanıyor. Başta AB ve Rum-Yunan ikilisi olmak üzere, bölgede hakimiyet kurmak isteyen güçler devreye girmiş durumda. Rum tarafı, egemen eşitliğe dayalı yan yana yaşayan iki devlete dayalı çözüm önerimizi etkisizleştirmek ve zafiyete uğratmak için büyük bir faaliyet yürütürken, halkımızın birlik ve bütünlüğünü darbelemek ve güven bunalımı yaratmak için harekete geçmiş durumdadır.
Rum siyasi partilerinden AKEL ve DİSİ bazı siyasi partilerimizi ziyaret ederken, federasyona dayalı çözüm şeklini savunmakta ve destek istemektedir. CTP-AKEL görüşmesinde de bu konu gündeme gelirken, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, AKEL heyeti ile yaptığı görüşme sonrasında tek çözüm yolunun federasyon olduğunu ileri sürerek, AKEL’in görüşlerine destek vermiştir.
Sn. Erhürman, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın federasyon görüşmelerinin çıkmaza girmesine atfen “Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas beni kandırdı, ben bunların böyle olduğunu bilmiyordum, anlaşma olmuyorsa ne yapayım, kendimi asayım mı” dediğini unutarak, hala daha federasyon peşinde koşmakla Kıbrıs konusunda ne kadar bilgisiz olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.Sn. Erhürman, özellikle Annan Planı referandumunda ve Crans Montana’da Rum tarafının olumsuz tutumuyla federasyon görüşmelerinin çöktüğünü bilmiyorsa, bunları da öğrenmeli ve bilgisizliğini gidermelidir.
Sn. Erhürman, federasyona dayalı çözüm şeklini “en akıllı ve en gerçekçi çözüm yolu” olarak nitelerken, federasyonun mümkün olmadığını ve sadece bir masal olduğunu da görmezden geliyor. Burada dikkat çekici olan ise Sn. Erhürman’ın, bölgenin en büyük ve en güçlü ülkesi olan Türkiye’nin de desteklediği egemen eşitliğe dayalı yan yana yaşayan iki ayrı devlete dayalı çözüm önerimize karşı çıkmasıdır.
Egemen eşitliğe dayalı yan yana yaşayan iki devlete dayalı çözüm modeli ilk kez tarafımızdan gündeme getirilmiş olup, bu yeni bir düşünce ve yeni bir duruştur. Bu çözüm önerimiz de 27-29 Nisan tarihlerinde Cenevre’de yapılacak olan gayri resmi 5+BM toplantısında da masaya getirilecektir. Sn. Erhürman, bu çözüm önerisinin yeni olup, olmadığını bilmiyorsa, bu da kendisinin bilgisizliğinden kaynaklanmaktadır. Kendisine tavsiyemiz Kıbrıs konusunu ve bugüne kadar yaşanan müzakere süreçlerini öğrenmesidir.”
“Kıbrıs konusuyla ilgili gayri resmi 5+BM toplantısına yönelik hazırlıklar devam ederken, çok kritik gelişmeler de yaşanıyor. Başta AB ve Rum-Yunan ikilisi olmak üzere, bölgede hakimiyet kurmak isteyen güçler devreye girmiş durumda. Rum tarafı, egemen eşitliğe dayalı yan yana yaşayan iki devlete dayalı çözüm önerimizi etkisizleştirmek ve zafiyete uğratmak için büyük bir faaliyet yürütürken, halkımızın birlik ve bütünlüğünü darbelemek ve güven bunalımı yaratmak için harekete geçmiş durumdadır.
Rum siyasi partilerinden AKEL ve DİSİ bazı siyasi partilerimizi ziyaret ederken, federasyona dayalı çözüm şeklini savunmakta ve destek istemektedir. CTP-AKEL görüşmesinde de bu konu gündeme gelirken, CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, AKEL heyeti ile yaptığı görüşme sonrasında tek çözüm yolunun federasyon olduğunu ileri sürerek, AKEL’in görüşlerine destek vermiştir.
Sn. Erhürman, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın federasyon görüşmelerinin çıkmaza girmesine atfen “Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas beni kandırdı, ben bunların böyle olduğunu bilmiyordum, anlaşma olmuyorsa ne yapayım, kendimi asayım mı” dediğini unutarak, hala daha federasyon peşinde koşmakla Kıbrıs konusunda ne kadar bilgisiz olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.Sn. Erhürman, özellikle Annan Planı referandumunda ve Crans Montana’da Rum tarafının olumsuz tutumuyla federasyon görüşmelerinin çöktüğünü bilmiyorsa, bunları da öğrenmeli ve bilgisizliğini gidermelidir.
Sn. Erhürman, federasyona dayalı çözüm şeklini “en akıllı ve en gerçekçi çözüm yolu” olarak nitelerken, federasyonun mümkün olmadığını ve sadece bir masal olduğunu da görmezden geliyor. Burada dikkat çekici olan ise Sn. Erhürman’ın, bölgenin en büyük ve en güçlü ülkesi olan Türkiye’nin de desteklediği egemen eşitliğe dayalı yan yana yaşayan iki ayrı devlete dayalı çözüm önerimize karşı çıkmasıdır.
Egemen eşitliğe dayalı yan yana yaşayan iki devlete dayalı çözüm modeli ilk kez tarafımızdan gündeme getirilmiş olup, bu yeni bir düşünce ve yeni bir duruştur. Bu çözüm önerimiz de 27-29 Nisan tarihlerinde Cenevre’de yapılacak olan gayri resmi 5+BM toplantısında da masaya getirilecektir. Sn. Erhürman, bu çözüm önerisinin yeni olup, olmadığını bilmiyorsa, bu da kendisinin bilgisizliğinden kaynaklanmaktadır. Kendisine tavsiyemiz Kıbrıs konusunu ve bugüne kadar yaşanan müzakere süreçlerini öğrenmesidir.”